Paşa paşa büyüdü

Güncelleme Tarihi:

Paşa paşa büyüdü
Oluşturulma Tarihi: Mart 20, 2018 14:10

2009 yılında iki arkadaş tarafından kurulan Paşa Fırını, bugün Türkiye ve yurtdışında toplam 36 şubeye ulaştı. Almanya ve Türkiye’de iki üretim tesisi bulunan Paşa Fırını’nın yeni yatırım için de hazırlıklarını tamamladığını anlatan yönetim kurulu üyesi Mansur Boran, “Asıl hedefimiz 5 yıl içerisinde 200 şubeye ulaşmak” dedi.

Haberin Devamı

Nedim Kaya ve Umut Ercan... İki lise arkadaşı üniversitede de ayrılmamışlardı. İkisi de inşaat mühendisliğini kazandığı gün heyecanlıydılar. Üniversiteye girdikten iki yıl sonra ise bir karar vermeleri gerektiğini fark ettiler... Çünkü içlerindeki girişimcilik ateşi ağır basmaya başlamıştı. 1990’larda dışarıda yeme-içme sektörü henüz gelişmemişti ama yıldızı parlayan sektörlerin başında geliyordu. Bu iki arkadaş önce waffle ve kumpir işini denedi. Sonra Sarıyer’de Pamuk Pastanesi’ni açtılar. Kısa sürede bölgede tanınan bir pastane haline geldi. Ancak artık farklı bir çalışma yapmanın da zamanı gelmişti. 2009 yılında pastane ve kafe konseptini tek çatı altında birleştirme kararı aldılar. Buna da “Paşa Fırını” adını verdiler. İkinci şubede gecikmeden yine İstanbul’da Tarabya’da açıldı. Kurguladıkları konsepti kurumsal ve zincir bir marka haline getirmek istediler. Franchise sektörü Türkiye’de büyümeye başladığı yıllarda bir ortak daha bulup bu alanda yatırım planladılar. Mansur Boran onlara katıldığında Paşa Fırını’nın da yükselişi başladı. Nedim Kaya, Umut Ercan ve Mansur Boran, mahalle pastanesini yurtiçi ve yurtdışına taşıyarak 36 şubeye ulaştılar. Asıl hedef 5 yıl içerisinde toplam 200 şubeye ulaşmak.

Haberin Devamı

350 ÇEŞİT ÜRÜN VAR

Bugün Paşa Fırını’ın Almanya ve Türkiye’de iki üretim tesisi bulunduğunu anlatan Mansur Boran, şirketin kuruluşunu ve büyüme sürecini şöyle anlattı: “Satışa sunduğumuz 350 çeşit ürünümüz bulunmakta. Dönemsel olarak değiştirdiğimiz ürünler ve diğer reçetelerimizle beraber toplamda 600 reçetemiz mevcut. El yapımı tanımına birebir uyan bir tesisimiz var. Pastaların süsleme malzemeleri dahil kendimiz yapıyoruz. Çorum ve Kastamonu’dan getirdiğimiz unları ve Giresun’dan aldığımız fındığı işliyoruz. Ceviz ve fıstığı bütün halde alarak kendimiz öğütüyoruz. Çikolata Belçika’dan geliyor. Üretim tesisimiz İstanbul Sarıyer’de yaklaşık 1000 metrekare kapalı alana kurulu bir alan. Üretim ve yönetim ofislerimiz aynı binada bulunuyor. Bu sayede yönetim olarak her an gözetim ve kontrol sağlayabiliyoruz. Uzun yıllardır çalıştığımız ustalarımızla birlikte gıda mühendislerimiz üretimimizin her aşamasını kontrol ediyor. Satın alınan hammadde titizlikle gözden geçiriliyor. Üretim tesisimizde çalışan 70 kişi bulunuyor. Çok uzun yıllardır bu bölgede olmanın avantajlarını da yaşıyoruz. Çalışanlarımızı sık değiştirmeyiz. Et ve süt tedarikçilerimizi hiç değiştirmedik.”

Haberin Devamı

YENİ YATIRIM GELİYOR

Almanya’ da da bir üretim tesisleri bulunduğunu anlatan Mansur Boran, “İki tane mağazamız var. Yeni olmasına rağmen satışlarımızdan memnunuz. Rakamlar yanılmadığımızı ve doğru yatırım yaptığımızı gösteriyor. Müşterilerimiz çok memnun. Katar mağazamız ise mart ayı içerisinde açılacak. Katar’da diğer Türk markalarına olan talep bize referans oldu. Biz burada da farklı çizgimiz ve ürün gamımızla başarılı olacağımıza inanıyoruz. Bugün, Türkiye’de toplam 36 şube, yurtdışında ise 2 şubemiz mevcut. Paşa Fırını’nın, hedefleri 2023 yılına kadar 200 şubeye ulaşmak. 2017 de çok iyi bir ivme yakaladık. Neredeyse her ay 1 mağaza açılışı yaptık. Bu ivmenin 2018’de artarak devam ettiğini görüyoruz. Öyleki şubat ayında 5 mağaza açılışı yaptık” dedi.

Haberin Devamı

SEKTÖRDE 20 MARKA BULUNUYOR

Türkiye’de kafe-fırın sektöründe yaklaşık 20 adet kurumsal hizmet veren şirket olduğunu dile getiren Mansur Boran, “Günümüz Türkiye’sinde kafe-fırın sektörü her geçen gün kendini yeniliyor. Mevcut firmalar da şubeleşmek için bayi arıyor. Dünyada da yaygın olan bu sektör için sadece ABD’de 650 milyar dolarlık bir pazar hacmi olduğunu söylesek yanılmayız. Sektörde dünya nüfusunun yüzde 4’ü kadar çalışan olduğu öngörülüyor. Bu işin zor olan kısmı da hala insan faktörünün çok fazla olması. Makineleşme ve teknolojiyi çok fazla kullanamazsınız.”

BAKMADAN GEÇME!