Güncelleme Tarihi:
Ulusal Hububat Konseyinin 2020 Mart Buğday Raporu'nda, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkisiyle buğday üretimi ve arz güvenliğinin sağlanmasına yönelik önerilere yer verildi.
"Salgında tarım ve gıda en fazla etkilenecek sektör" vurgusunun yapıldığı raporda, bazı ülkelerin sağlık tedbirleri kapsamında tarım ürünleri ihracatına kısıtlama getirmesiyle dünyada gıda fiyatlarında yükselme eğiliminin görüldüğü belirtildi.
Gelişmiş birçok ülkede pandeminin etkisiyle market raflarının boşalmasına karşın Türkiye'de gıda sorunu yaşanmadığına işaret edilen raporda, "Bu anlamda başta ziraat mühendisleri olmak üzere çiftçilerimizin, sektöre hizmet sağlayan tüm teknik personelin, ilgili tüm kurum ve kuruluşların, karar alma süreçlerini başarıyla yöneten Tarım ve Orman Bakanlığının ve TMO'nun kutlanması, altı çizilmesi gereken bir husustur." ifadeleri kullanıldı.
"BUĞDAYA VERİLEN DESTEK 20-25 KURUŞA YÜKSELTİLMELİ"
Raporda, gıdada gelecek dönemde de sorun yaşanmaması için alınması gereken tedbirlere ilişkin şu önerilere yer verildi: "Özellikle buğday gibi stratejik ürünlerde tercih ve politikalar daima üretimden yana olmalıdır. Bunun için TMO müdahale alım fiyatları, girdi fiyatlarındaki artış göz önüne alınarak geçen yılki gibi üreticiyi memnun edecek düzeyde olmalıdır. Buğdaya verilen desteğin 20-25 kuruşa yükseltilmesi önerilmektedir. Tarımsal girdilere uygulanan KDV ve ithalat vergileri geçici olarak düşürülmelidir. Tarımsal motorinde ÖTV'nin düşürülmesinin gündeme alınması, elektrik enerjisinin tarıma çok daha düşük fiyatla arz edilmesi gerekmektedir. Üretici birlik ve kooperatiflerinin üye üreticilerine girdi temini uygulamaları daha etkin devam etmelidir. Ayrıca Ziraat Bankasının bu konuda üstlendiği rol, daha kolaylaştırıcı ve etkin olmalıdır. TMO'nun yeterli stok bulundurması ve bunu kalıcı bir politika haline getirmesi beklenmektedir. Ancak bu buğday stoğunun öncelikle yerli üretimden karşılanmasının da üreticilerin haklı beklentileri arasında olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Üreticinin pazara ulaşmasının önündeki engelleri kaldıracak çalışmalar güncellenerek etkinliği artırılmalıdır."
YAĞIŞ AZALDI AMA BUĞDAY İÇİN YETERLİ
Ülke genelinde 1 Ekim 2019-31 Mart 2020 döneminde uzun yıllar ortalamasından yüzde 5 daha az yağış alındığı, bu dönemdeki yağışların bölgelere göre önemli ölçüde değişiklik gösterdiği aktarıldı.
Ekim başlangıcı hariç yağış dağılımının buğday için dengeli olduğu belirtilen raporda şu bilgiler verildi: "Türkiye genelinde buğday ekim alanlarında geçen yıla göre yüzde 3-5 dolayında artış olmuş, makarnalık ekimlerinde bu artış yüzde 10 seviyelerine çıkmıştır. Gübre kullanımı da bu yıl fiyatların uygun olması nedeniyle geçen yıla göre gözle görülür bir artış göstermiştir. Bu durumun rekolte üzerine olumlu etki yapacağı düşünülmektedir. Ülke uzun yıllar buğday ekim alanı ortalaması 7 milyon hektar, üretim ortalaması ise 19,7 milyon ton olarak kabul edilmiştir. Yazlık ekim alanlarında da yaşanacak kısmi artış, bitki çıkış ve gelişimleri dikkate alındığında ve bundan sonraki süreçte aşırı bir değişim olmadığı takdirde üretimin uzun yıllar ortalamasının üzerinde ve geçen yıla göre yüzde 5-7 oranında daha yüksek gerçekleşerek, 20-20,5 milyon ton aralığında olabileceği öngörülmektedir."
"TÜRKİYE, KENDİNE YETEBİLİYOR"
Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Özkan Taşpınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, buğday ekimine yönelik destekler ve alım fiyatının, bu ürünün ekim alanını artırdığını söyledi.
Ekim alanında yüzde 3-5 artış olduğunu dile getiren Taşpınar, şunları kaydetti: "İklimin de olumlu seyriyle bu yıl üretimimiz 20-20,5 milyon ton civarında gerçekleşecektir. Türkiye, kendine yetebiliyor. Bu yaşanan salgınla ilgili ise stoklarımızı geçmiş yıllara göre daha fazla bulundurmamız lazım. Geçen yılki TMO'nun alım fiyatları olumlu karşılandı. Bu yıl da geçen yılki kadar artış gerçekleşmesinin buğday ekim alanınlarına olumlu katkı sağlayacağına inanıyoruz."
Taşpınar, üretimde yağışların önemine de işaret ederek, "Nisan yağışları hububat için çok önemli. Bu zaman dilimindeki yağışlar, Trakya ve Ege bölgelerinde de önem arz ediyor. Nisan sonuna kadar ve mayıs ayında düşmesi muhtemel yağışlarla rekoltenin 21 milyon tona kadar da çıkabileceğini tahmin ediyoruz." dedi.