Oluşturulma Tarihi: Kasım 28, 2013 13:37
Young MÜSİAD girişimci gençleri bir araya getirmeye çalışıyor.
Türkiye’deki Genç MÜSİAD Örgütü’ne paralel olarak 2006 yılında Berlin’de kurulan Young MÜSİAD, Almanya’daki kentlerden başlayarak, Avrupa’nın çeşitli merkezlerindeki girişimci gençleri bir araya getirmeye çalışıyor. Genç MÜSİAD Berlin Teşkilatı Başkanı Sinan İlhan, Avrupalı gençlerin taşıdıkları donanımla iki coğrafyada genişleyen bir perspektif anlamına geldikleri için Avrupa’daki Türk girişimcilerin her geçen gün önem kazandıklarını ifade etti.
Başta Almanya’dakiler olmak üzere Avrupalı Türk girişimciler, iki coğrafya arasındaki kültürel ve ekonomik köprü olarak kabul ediliyor. Avrupa‘daki genç Türk girişimcilerse vizyonlarını AB’nin ötesinde görüyor.
Çoğunluğu işçi göçüyle gelmiş, yarım asırdır Avrupa’da yaşayan, geçen zaman içerisinde sayısı ve etkinliği artan Avrupalı Türkler, hem bulundukları ülkeler hem de Türkiye için artı değer teşkil ediyor. Bu çerçevede Türkiye’deki sivil toplum örgütleri de Avrupa’da açtıkları şubelerle, buradaki Türkleri teşkilatlandırma gayreti içindeler. Bunlardan biri de Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği MÜSİAD. MÜSİAD, kurduğu Young MÜSİAD örgütüyle, genç girişimcileri güçlendirmeyi ve Avrupa sürecine dâhil etmeyi hedefliyor.
Türkiye’deki Genç MÜSİAD Örgütü’ne paralel olarak 2006 yılında Berlin’de kurulan Young MÜSİAD, Almanya’daki kentlerden başlayarak, Avrupa’nın çeşitli merkezlerindeki girişimci gençleri bir araya getirmeye çalışıyor. Genç MÜSİAD Berlin Teşkilatı Başkanı Sinan İlhan, Avrupalı gençlerin taşıdıkları donanımla iki coğrafyada genişleyen bir perspektif anlamına geldikleri için Avrupa’daki Türk girişimcilerin her geçen gün önem kazandıklarını ifade etti. Sinan İlhan, Dünya çapında marka oluşturma yolunda Türkiye’nin önemli adımlar attığına dikkat çekerek, Türkiye’deki bir şirketin yurtdışına açılımında, Avrupa’da iki dil bilen Türklerin önemli bir rol oynayacağını ifade etti.Teknolojik ve ekonomik gelişmeleri takip eden genç nesil olarak girişimcilik kursları verdiklerini ve orada doğan fikirlerin oldukça zengin olduğunu söyleyen İlhan, Avrupa’daki gençlerin globalleşmeyi çok iyi kullandıklarını belirtti.
Hollandalı bir genç yatırımcı olan Selvi Akgün de, Avrupalı gençlerin başta dil avantajı olmak üzere sahip oldukları kültürel çeşitliliğin genç girişimciler adına büyük bir avantaj olduğunu belirtti. Akgün, çift dilin bir avantaj olduğunu ve bu nedenle anadili en iyi şekilde öğrenmek gerektiğini vurguladı. Genç yatırımcı, Türkiye’de yatırım yapacak şirketlerin, iyi İngilizce ya da Almanca değil, iyi Türkçe aradıklarına dikkat çekti. Türkiye ve Türkçe’nin sadece Türkiye’deki yatırımlar anlamına gelmediği, Ortadoğu ve Orta Asya pazarları için de kapı olmak anlamına geldiğini belirtti.
‘Genç girişimciler AB’nin sınırlarını zorluyor’
Avrupa ve ABD finans sektöründeki faaliyetleriyle tanınan Berlinli işadamı Selim Kuzu, dünyadaki gelişmeleri takip eden Avrupalı Türk girişimcilerin vizyonlarının, Avrupa sınırlarını aştığını belirtti. AB’nin herkesin dilinde olduğunu ancak uluslararası bir danışmanlık şirketi sahibi bir işadamı olarak sadece Avrupa’yı değil dünyayı ölçü alması gerektiğini söyledi. Avrupa’daki şirketleri örnek gösteren Kuzu, Siemens’in cirosunun yüzde 70′inin Avrupa’da değil, Asya ve Amerika’da yapıldığını belirtti. Ayrıca nakliyenin de bir şirket için önemli bir maliyet olduğunu hatırlatan Kuzu sözlerini şöyle sürdürdü: “Parayı bir kenara koyalım, bir ürünü sattığınızda, o ürünü A noktasından B noktasına ulaştırmak için bir nakliye maliyeti ödemeniz gerekiyor. Söz konusu maliyetin üründe yüzde 15’e yüzde 20’ye tekabül ettiğini gördüğümüzde ise yürüteceğimiz politika bellidir. Tüketim nerede fazla ise, teknoloji de sanayi de orada gelişecektir.”