Güncelleme Tarihi:
İstanbul Kültür Üniversitesi KOBİ Geliştirme ve Rekabet Uygulama ve Araştırma Merkezi Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Asuman Sönmez, işletme sahiplerinin Türkiye'deki finansal araçları bilmediğine, bilenlerin de güvenmediğine dikkat çekti
Girişim sermayesi, melek yatırımcılar, leasing, faktoring, KOSGEB, kümelenme... Bunlar Türkiye’de küçük ve orta ölçekli işletmelerin işlerini büyütmelerini sağlayabilecek, yasal altyapısı hazırlanarak uygulamaya alınmış imkanlardan bazıları... Oysa Türkiye’de KOBİ’lerin finansman arayışında ilk tercihleri bankalar oluyor. dunya.com'dan Ebru Sungur'un haberine göre; Hatta tahmin edilenin aksine ABD’de küçük işletmelerin banka kredisi kullanım oranı Türkiye’deki oranın daha da altında. Tabii bu durumun alternatif finansman yöntemlerine ulaşmak ve kullanabilmekten doğan farklı nedenleri de var. Bu saptamayı yapan İstanbul Kültür Üniversitesi KOBİ Geliştirme ve Rekabet Uygulama ve Araştırma Merkezi Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Asuman Sönmez.
KOBİ’lerin gelişimi üzerine yıllardır özel sektör ve akademide mesai harcayan Sönmez, bu alanda Türkiye ve ABD arasındaki kıyaslama yapan ve Wayne State University Detroit’de hazırladığı post doktora araştırmasını kitaplaştırdı. Sönmez’in ‘How Can I Get Money in the U.S.&Turkey for diff erent sized enterprises’ (Amerika’da ve Türkiye’de Para Nasıl Kazanılır) adlı kitabı, Lambert Akademik Yayınlar tarafından İngilizce olarak yayınlandı. Kitabıyla ilgili bilgi veren Sönmez, “KOBİ’ler açısından Türkiye’de bankacılık esaslı bir atmosfer varken ABD’de piyasa odaklı yaklaşımlar öne çıkıyor” dedi. Sönmez bunun en önemli göstergelerinden birinin de ABD’de küçük işletmelerin kullandığı banka kredisi oranı düşerken Türkiye’de yükselmesi olduğunu vurguladı. Sönmez, aslında gelişmiş ekonomilerde işletmelerin yararlanabileceği finansal ve piyasa araçlarının pek çoğunun Türkiye’de var olduğunu ancak işletme sahiplerinin bunları ya bilmediğini ya güvenmediğini ya da kayıtdışı oldukları için bunlardan yararlanamadıklarını anlattı. Türkiye’nin farklı bölgelerindeki şehirlerde yaklaşık 300 KOBİ ile yaptığı anket çalışmasında “İşletmenizi büyütmek için hangisinden yararlanırsınız?” diye sorduğunu belirten Sönmez şöyle devam etti:
“Bu soruya çoğunlukla ‘banka kredisi’ yanıtı verdiler. İkinci sırada ‘yabancı ortak alırım’, üçüncü sırada da ‘yerli ortak alırım’ yanıtıyla karşılaştım. Yani KOBİ’ler finansmanı önce bankada, sonra yabancıda arıyor. Yerli ortaktan beklemediği hareketler görebileceğini düşünüyor, güven eksikliği ortak çalışmaların önünü kesebiliyor. Aynı güvensizlik kümelenme çalışmalarında da karşımıza çıkıyor, bu nedenle bu çalışmalara katılım sınırlı oluyor. Kişiler arası güvensizlik ABD’de de olabilir ama orada sisteme güven var, insanlar sistemin kendilerini koruyacağını düşünüyor. Aslında bizde de sistem yazıya dökülmüş, kayda girmiş işleri koruyor. Ama bizde yazılı bir şey yok! ‘Gel bu işimizi yazıya dökelim’ dediğinizde muhatabınız alınganlık gösteriyor.”
‘Odalar bölgesel girişim şirketleri kurabilir’
Güvensizliğin sosyal ortamlar yaratılarak ya da spor aktiviteleri düzenleyerek aşılabileceğini belirten Sönmez, “Örneğin bir KOBİ futbol ligi oluşturulabilir” dedi. Sönmez, KOBİ’leri banka harici kaynaklara yönlendirebilecek diğer önerilerini de şöyle sıraladı: “Bölgesel girişim sermayesi şirketleri kurulabilir, ticaret ve sanayi odaları buralarda rol alabilir. Girişim sermayesi şirketlerinin, ortak olduğu KOBİ’den çıkarken hisseleri borsada satması sağlanabilir, böylece halka arzların önü açılır.”