Güncelleme Tarihi:
Girişimcinin yenilik yapma özelliği vurgulanmasına rağmen, günümüzde girişimci denince akla hala iş sahipleri, özellikle de yeni şirket kuran kişiler gelir. Bu özdeşleştirme sadece halk arasında değil, teorik ve deneysel çalışmalarda ve hatta hazırlanan ekonomik politikalarda da kendini gösterir.
Kavram kargaşası nedeniyle girişimciliğe dair sıkça sorulan sorular derlenmiştir:
(1) “Tüm şirket kurucuları girişimci midir?” ya da “profesyonel yöneticiler de birer girişimci midir?”
Eğer şirketi kuran kurucu ya da maaş karşılığı çalışan profesyonel yönetici yenilikler yapıyorsa, girişimci davranış özelliği gösteriyordur ve bunu yaptığı sürece girişimcidir. Bu demektir ki, her kurucu ya da profesyonel yönetici girişimci değildir ama yenilik yapan her kurucu ya da profesyonel yönetici girişimcidir.
(2) “Uzun süre önce kurulmuş olan mevcut şirketlerin yöneticileri (şirket sahibi olabilir ya da maaş alan profesyonel yönetici olabilir) de girişimci olabilir mi?”
Bu soruya cevap, şirketin yaşının hiç bir öneminin olmadığı ve yöneticilerin, yenilik yaptıkları sürece girişimci olduklarıdır. Bu tanıma göre girişimciler fırsatları gerçekleştirendir, yenilik yapandır, o yüzden de girişimciler sadece yeni şirket kuranlar olmak zorunda değildirler.
(3) “Mevcut şirketlerin içinde şirket sahibi ya da profesyonel yönetici olmayan, mühendis veya ustabaşı gibi herhangi bir çalışan da girişimci olabilir mi?”
Firmalar, kendi iç organizasyonlarını› düzenleyerek firmanın içinde değişik kaynaklardan (işçi, sekreter, mühendis) çıkan yeni fikirlerin ticari uygulamaya dönüştürülmesini sağlayabilirler. Dolayısıyla firmadaki herhangi bir çalışan da yenilik yaparak girişimci olabilir. Bu tür girişimciye İngilizcede “intrapreneur” denmektedir ve Türkçe’ye “örgüt-içi girişimci” diye çevirmek mümkündür. Niye şirket değil de örgüt içi girişimci diye çevrildiği konusuna gelince, girişimci sadece kâr amacıyla kurulan şirketlerde bulunmaz, diğer örgüt türlerinde de girişimci olunabilir. Örnek olarak, İzmir Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) Aliağa Hastanesi’nde çalışan bir müstahdemin, hastanenin web sitesini geliştirmesinin yanında internet üzerinden randevu sistemi kurmasıyla ilgili çalışması verilebilir. Bu gibi faaliyetlerin getirdiği yenilik sayesinde servis faaliyetlerinin üretkenliği ve kalitesi artacağı için, hademeyi girişimci olarak kabul etmek gerekir.
(4) “Sadece kişiler mi girişimci olur, örgütler de girişimci olarak tanımlanabilir mi?”
Eğitim alanında faaliyet gösteren ve yeni bir eğitim anlayışı taşıyan bir üniversite kişilerden bağımsız olarak örgütsel anlamda bir girişimcidir ve eğitim dünyasına birçok yenilikleri katmıştır (örneğin, kürsü ve bölüm yapısının olmadığı, sadece fakülteye dayanan organizasyon yapısı).Kısacası eski ve/veya yeni, büyük ve/veya küçük, yavaş ve/veya hızlı büyüyen, özel ve/veya kamu şirket ve örgütlerinin başında görevde olan yöneticiler (şirket sahibi olabilir ya da maaş alan profesyonel yönetici olabilir) veya örgüt çalışanları yenilikler yaptıkları zaman girişimci düşünce tarzı ve davranışı göstermiş olurlar.