Güncelleme Tarihi:
Getmobil Yenileme Merkezi Açılış Töreni'nde konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, 21. yüzyıl yapay zeka, nesnelerin interneti, büyük veri, robotik gibi yenilikçi teknolojiler, iş modellerinin belirleyici unsurları olarak öne çıktığını söyledi.
4. Sanayi Devrimi ve beraberinde gelen dijital dönüşüm dalgasının getirdiği yenilikler hayatın vazgeçilmez bir parçası olarak yer aldığını belirten Kacır, cep telefonlarının günlük hayatın en vazgeçilmez elektronik cihazları arasında yerini almasının da teknoloji rüzgarında gelinen noktanın en somut örneği olduğunu anlattı.
Bakan Kacır, şunları kaydetti:
"Bundan 30 yıl önce mekandan bağımsız telefon görüşmesi yapamıyorduk. Günümüzde ise cep telefonları, bilgiye anında erişimi mümkün kılan, küresel bağlantılar kurmamızı sağlayan ve bizleri dijital dünyaya bağlayan cihazlar olarak internet devriminin en güçlü tetikleyicisi, dijital çağın vazgeçilmez unsuru haline geldi. Bugün cep telefonları başta olmak üzere mobil cihazlar; iletişim kurmamızın çok ötesinde, yapay zeka destekli kişisel asistanlarımız, sağlık danışmanlarımız, finansal yöneticilerimiz ve hatta eğitim platformlarımız olarak hizmet veriyor. Bilgi yönetiminden veri analizine, iş süreçlerinden sosyal etkileşimimize kadar pek çok alanda devrim niteliğinde roller üstleniyorlar.
Bugün dünya nüfusunun yüzde 70’i cep telefonu kullanıcısı. Kullanıcıların mobil cihazları üzerinden günlük internette geçirdikleri ortalama süre ise ortalama 3,5 saat düzeyinde. Türkiye'de 93 milyon mobil telefon abonesi bulunuyor. Akıllı mobil cihaz kullanıcılarının bu cihazlar üzerinden günlük internette geçirdikleri ortalama süre ise günde 4,1 saat. Yani cep telefonu başta olmak üzere mobil cihaz kullanımında dünyanın çok ilerisindeyiz. Elbette bu tablonun altında başta genç, dinamik ve teknolojiye yüksek ilgili nüfusumuz yatıyor."
"ARZUMUZ GENÇLERİMİZİN TEKNOLOJİ ÜRETİMİNİN DE BİZZAT PARÇASI OLMALARIDIR"
"Arzumuz gençlerimizin teknolojinin yalnızca tüketim kısmında kalmayıp, teknoloji üretiminin de bizzat parçası olmalarıdır. Bu vizyon doğrultusunda; AR-GE teşviklerimizle; teknopark uygulamalarımızla; TÜBİTAK desteklerimizle; dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST’le teknolojinin öncüsü olan Türkiye’yi inşa ediyoruz." diyen Kacır, hükümet olarak bu teknolojileri tüketen değil, aynı zamanda üreten bir ülke olma vizyonuyla hareket ettiklerini vurguladı.
Kacır, son 22 yılda kamunun teknoloji ekosistemini büyüten adımlarının sonucu olarak bugün girişim ekosistemimizde doğan başarılı mobil uygulamaların, dünya genelinde büyük ses getirdiğine ve yüksek yatırımlarla hızla ölçeklendiğine işaret ederek, "Yazılım geliştirme ve inovasyon alanındaki yeteneklerimizle, küresel pazarlarda kendimize sağlam bir yer edinmiş durumdayız. Girişimcilerimiz sadece yerel değil, uluslararası arenada da büyük başarılara imza atıyorlar. Bu uygulamalar, finans, eğitim, sağlık gibi pek çok sektörde çığır açıyor ve Türkiye'nin teknoloji üreticisi kimliğini günden güne güçlendiriyor." diye konuştu.
"TÜRKİYE'Yİ CUMHURİYET'İN 2. ASRINDA DİJİTAL TEKNOLOJİLERDE DEVLER LİGİNE TAŞIMAK ARZUSU İÇERİSİNDEYİZ"
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, genç nüfusun enerjisi ve gelişmiş teknoloji altyapısıyla, Türkiye'yi cumhuriyetin ikinci asrında dijital teknolojilerde devler ligine taşıma arzusunda olduklarının altını çizdi.
Dijital teknolojilerin insanlığın huzuru ve refahı için yeni fırsatların kapılarını aralarken, tüketim hırsı ve kaynakların kontrolsüzce tüketimi ihtirasına bağlı olarak önemli bir dar boğazdan geçildiğini belirten Kacır, "Dünya kaynaklarının sınırsız olduğu kanısıyla her geçen gün artan tüketim iştahı maalesef çağımızın önde gelen sorunları arasında yer alıyor. Elbette elektronik pazarı her yıl yeni bir ürünü piyasaya sürerek, dün kendi ürettiği kusursuz ürünü bugün eski olarak nitelendiriyor, satış politikasını da bu yönde belirlemesi, tüketicileri en iyisini satın alma gibi bir kısır döngüye sokuyor." ifadesini kullandı.
Kacır, ürünlerin kullanıcılar tarafından henüz ömrü dolmadan, adeta tek kullanımlık olarak görülerek terk edildiği bu kısır döngü daha fazla kaynak tüketimi ve maalesef daha fazla atığa sebebiyet verdiğini, Türkiye olarak herkesin yakından şahit olduğu bu tabloda yer alan çemberden ancak kaynakları verimli kullanarak çıkabileceğini bildirdi.
Bakan Kacır, "Sınırları ve kaynakları zorlayan bu süreci tersine çevirmek, bizler için en az katma değerli ve yüksek teknolojili üretim kadar önem arz ediyor. Fikr-i firar içinde tüketerek değil, rasyonel fayda sağlayıp değer üreterek sürekli, sürdürülebilir ve kalıcı bir sistem kurgulamak zorundayız." diye konuştu.
Türkiye'yi muasır medeniyetlerin de üzerine yükseltebilmenin ancak sürdürülebilir ve uzun ömürlü ürünlere yönelmekle, tüketim iştahını dizginleyip, kaynakları, dünyanın geleceğini göz önüne almakla mümkün olduğunu kaydeden Kacır, "Zira insanlığın mevcut ekonomik ve sosyal refahını tehdit eden bu riskler karşısında erken tedbir alarak sürdürülebilir ve kapsayıcı bir ekonomi modelinin inşası, gelecek nesillerimize yaşanabilir bir dünya bırakmamız ve tabiattaki bozulmanın önüne geçmemiz için aciliyet teşkil ediyor." değerlendirmesini yaptı.
"ELEKTRONİK ATIKLARIN DOĞRU ŞEKİLDE GERİ KAZANIMI VE BERTARAFI BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR"
Hükümet olarak kalkınma planlarını ve ekonomi modelini kaynakların verimli kullanımı ve atıkların minimize edilerek geri kazanımı hususlarına göre belirlediklerini vurgulayan Kacır, şöyle devam etti:
"Kaynakların sınırlı olduğu bir dünyada, ürün ve malzemelerin değerinin uzun süre korunması, üretimde zararlı madde kullanımının en aza indirilmesi ve israfın önlenmesi olmazsa olmaz hedeflerimiz arasında yer alıyor. Üretim, tüketim ve geri dönüşüm olmak üzere tüm aşamalarda çevresel etkileri en aza indirerek ekonominin ve doğal kaynakların yükünü hafifletmek zorundayız. Özellikle elektronik ürünlerin ömrünü tamamlaması sonucu ortaya çıkan e- atıklar, içerdikleri değerli metaller ve toksik maddeler nedeniyle özel atık kategorisinde yer alıyor.
Bu yüzden elektronik atıkların doğru şekilde geri kazanımı ve bertarafı hem çevre hem de ekonomik değer açısından büyük önem taşıyor. E-atıkların diğer atıklardan ayrı biriktirilmesi, içeriğinin ayrıştırılması, değerli malzemelerinin ise ham madde olarak geri dönüşümü, geri kazanım sürecinin önemli aşamalarını oluşturmaktadır. E-atık geri dönüşüm tesislerine sağladığımız teşviklerle elektronik atıkların ekonomiye yeniden kazandırılması için ülkemizde önemli bir altyapı kurduk.
2012 yılından bu yana elektronik atıkların geri dönüşümüne yönelik toplam yatırım tutarı 2 milyar lirayı aşan 16 yatırım için teşvik belgesi düzenledik. Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında hayata geçirdiğimiz Türkiye'nin Nadir Toprak Elementleri Araştırma ve Yenilik Kapasitesinin Geliştirilmesi Projesi'yle de Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) bünyesinde elektronik atıklardan nadir toprak elementlerinin çevreci yöntemlerle geri kazanımına imkan tanıyacak bir pilot geri dönüşüm tesisi de kuruyoruz. Her yenilenmiş cihazın, çöpe gitmekten kurtarılan bir kaynak olduğunun, her geri dönüştürülen elektronik parçanın, yeni maden çıkarma ihtiyacını azaltan bir adım olduğunun bilincindeyiz."
GEÇEN YIL ELEKTRONİK SEKTÖRÜNÜN TOPLAM İTHALATI 33,9 MİLYAR DOLARA ULAŞTI
Mehmet Fatih Kacır, sadece geçen yıl cep telefonu ithalatının 2,4 milyar dolar düzeyinde olduğunu belirterek, elektronik sektörünün toplam ithalatının ise aynı yıl 33,9 milyar dolar olduğunu aktardı.
Teknoloji geliştirme altyapısını ve insan kaynağını da elektronik ürünlerin çevreci ve sürdürülebilirlik anlayışıyla kullanımı için harekete geçirmek istediklerini dile getiren Kacır, "Mevcut ithalatı daha makul seviyelere çekelim. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bu hususta diğer Bakanlıklarla yakın istişare halindeyiz. Tabii elektronik cihazların el değiştirmesinde tüketicinin öncelikli beklentisinin güven olduğunun farkındayız." dedi.
Kacır, Ticaret Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen yasal düzenlemelerle kayıt dışılığın önüne geçilerek vatandaşın, sektörü ve kamunun yaşayabileceği olası mağduriyetler de engellenmiş olduğunu belirterek, sektörde haksız rekabeti önleyen, standart sağlayan ve tüm bunları yasal düzenlemelerle hayata geçiren ilk ülke olarak da Türkiye'nin örnek olduğuna işaret etti.
Kurdukları güçlü mevzuat altyapısı ve yenilenmiş telefonlar için sundukları vergi avantajının da yenilenmiş cihaz sektörünün büyüme ivmesini yükselttiğini söyleyen Kacır, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sektörümüz girişim sermayelerinin radarına girmesini sağladı. Bugün açılışını yapacağımız Getmobil Yenileme Merkezi’yle, aslında modern çağın en önemli teknolojik devriminin merkezinde yer alan bu cep telefonlarının yaşam döngüsünü uzatmada ülkemiz için önemli bir yatırımı daha devreye alıyoruz. Sürdürülebilir ekonomi inşasında önemli katkı sunacak bu tesis aynı zamanda elektronik ithalatını kayda değer düzeyde azaltmamıza da yardımcı olacak. Her yenilenen cihaz, her geri dönüştürülen parça, gelecek nesillere bırakacağımız mirasın bir kıymeti olacak."