Güncelleme Tarihi:
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına yönelik aşı çalışmalarının başarılı olması ve kısıtlamaların daha da hafifletilmesiyle yılın ikinci yarısı ve gelecek yıl için petrolde talep toparlanması beklenirken, ABD'de yaşanan İda Kasırgası'nın ardından devam eden arz sıkıntıları küresel petrol fiyatlarının dalgalı bir seyir izlemesine neden oldu.
Dünyanın en büyük petrol tüketicilerinden Çin, yüksek ham madde maliyetlerinin yerel rafineriler üzerindeki baskısını hafifletmek için 7,4 milyon varillik ham petrol rezervini açık artırma yoluyla 24 Eylül'de piyasaya süreceğini açıkladı. ABD ise 1 Ekim-15 Aralık tarihlerinde son 7 yılın en büyük satışını yaparak 20 milyon varillik petrolü piyasaya sunacak.
Singapur merkezli Vanda Insights Kurucusu ve Üst Yöneticisi Vandana Hari, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çin'in stratejik petrol rezervlerinden piyasaya satış yapma planına yönelik haberlerin petrol fiyatlarında beklenen düşüş etkisini göstermediğini söyledi.
Çin'in piyasaya arz etmeyi planladığı miktarın oldukça küçük olduğuna işaret eden Hari, "Bu açıklama piyasanın dikkatinin, tedarik kısıtları ve ABD stok düşüşlerine odaklandığı bir döneme denk geldi. Bu miktar, Çin'in bir günde ithal ettiği petrolün dörtte üçünden daha az." dedi.
Öte yandan, Çin'in yeni stratejisinin önemli olduğunu vurgulayan Hari, "Gelecekteki satışları hangi fiyat seviyeleri veya yurt içi enflasyon oranlarının tetikleyeceği bilinmiyor ancak bu, Çin'in piyasayı kısa sürede düşüşe geçirebileceği bir koz olarak kenarda bekliyor. Çin'in tasarrufunda yüz milyonlarca varillik devlet ve ticari rezervleri var. Bunu hızla yükselen petrol fiyatlarını kısa bir süre de olsa bastırmaya yarayacak güçlü bir araç olarak kullanmayı planlıyor." diye konuştu.
"ÇİN'İN PETROL TÜKETİMİ ARTMAYA DEVAM EDECEK"
Energy Intelligence Group Petrol Piyasaları Ekonomisti Julien Mathonniere de Çin ve ABD'nin stratejik rezerv satışlarına ilişkin açıklamalarının iki ülkenin de varil başına 70-75 doları aşan petrol fiyatlarını desteklemeyeceği anlamına geldiğini söyledi.
Çin ekonomisinin büyümeye devam ettiğine ve petrol tüketiminin de artmaya devam edeceğine dikkati çeken Mathonniere, şunları kaydetti:
"Çin, 1 milyar varillik petrol stokuna sahip olsaydı da bu rakam üreticilerin piyasaya sunabileceği veya piyasadan çekebileceği yüksek miktarlarla kıyaslanamazdı. Çin'in petrol talebi artarsa, bu rezervlerin de yükselmesi ve kullanılan miktarın ikmal edilmesi gerek. Yatırımcılar spot piyasada Çin rafinerilerinden satışların zaten arttığını söylüyor. Çin, salgın dönemi boyunca şu anki fiyatların yarısına satın aldığı petrolü satabilir ve buradan ciddi kar elde edebilir. ABD de kendi stratejik petrol rezervlerinden petrol satıyor ancak buna gücü yetiyor. ABD'nin kaya petrolü üretimi oldukça yüksek ve neredeyse kendi kendine yeter hale geldi. Bu nedenle de yüksek miktarda stratejik petrol rezervine ihtiyacı yok."
Çin'in toplam ham petrol rezerv kapasitesinin 238 milyon varil seviyesinde olduğu biliniyor. Depolanan bu miktarın Çin'in 80 günlük petrol talebine eşdeğer olduğu tahmin ediliyor.
Dünyanın en büyük stratejik rezervine sahip ABD'nin toplam ham petrol rezerv kapasitesi ise yaklaşık 714 milyon varil seviyesinde bulunuyor. ABD Enerji Enformasyon İdaresi tarafından dün açıklanan verilere göre, geçen hafta itibarıyla depolardaki rezerv miktarı ise yaklaşık 619 milyon 600 bin varil seviyesinde.