Güncelleme Tarihi:
ABD’nin birçok ticaret ortağından ithal edilen mallara yüzde 10 ila 50 arasında değişen tarifeler uygulanmaya başlandı. Türkiye, Birleşik Krallık, Brezilya, Avustralya, Birleşik Arap Emirlikleri, Yeni Zelanda, Mısır ve Suudi Arabistan’ın aralarında olduğu bazı ülkeler için yüzde 10 gümrük vergisi uygulanacağı duyuruldu. Türk iş dünyası bu hamleyi şöyle değerlendirdi:
AVRUPA VE UZAK DOĞU YATIRIMA GELEBİLİR
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, ABD’nin, karşılıklı gümrük vergilerini “müzakereler” için bir güç olarak gördüğünü belirterek, “Türkiye, sadece 11 ülkeye uygulanan yüzde 10 temel tarife ile ağır Trump vergilerine dahil olmadı” dedi. Avdagiç, Türk iş dünyasının ülkenin yüzde 10’luk tarife grubunda olmasını değerlendirebileceğine işaret ederek, “Bunun için de iş dünyamızın Trump’ın gümrük vergilerini geç kalmadan analiz edip ürün ve rekabet stratejilerini buna göre belirlemesi gerekiyor. Özetle, iş dünyamız Trump vergilerinin Türkiye’yi pozitif ayrıştırmasını fırsata dönüştürmeli” açıklamasını yaptı.
Tarife oranı Türkiye’den yüksek olan Avrupalı ve Uzak Doğulu firmaların yatırım için Türkiye’ye gelmeyi düşünebileceğini kaydeden Avdagiç, ek gümrük vergileri yüzünden ABD’nin Türkiye’den mal almayı tercih edebileceğini ve bunun da Türkiye’de üretim için Avrupa ve Çin başta olmak üzere birçok ülkeden doğrudan yatırımları artırabileceğini söyledi.
DERSİMİZE İYİ ÇALIŞMALIYIZ
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, sürecin öngörülemez, hızlı ve oldukça sarsıcı bir şekilde ilerlediğine işaret ederek, “Yeni gelişmelere son derece stratejik bir bakış açısıyla bakmalıyız. Özellikle dünyadaki bütün rekabet ezberlerini bozan yeni tarifeler çerçevesinde oluşacak yeni rekabet koşullarına, dersimize çok iyi çalışarak hazırlanmalıyız” dedi.
Çin’den Japonya’ya, AB’den Güney Kore’ye kadar ortalama yüzde 25’leri bulan vergilere karşılık, Türkiye’ye yönelik yüzde 10’luk verginin Türkiye’nin hem yatırımda hem de dış ticaretteki rekabet koşullarını iyileştireceğini belirten Bahçıvan, “Önümüzdeki dönemin, ekonomiye ve sanayimize nokta hedefli fırsatlar elde edeceğimiz imkanlar doğurmakla birlikte, yeni sürecin ekonomimiz açısından bazı riskleri de beraberinde getirebileceğini düşünüyorum. Bu nedenle her sektörümüz için özel bir hazırlık içinde olmasında yarar var” diye konuştu. Sektörel fırsatların ortaya koyulabileceği bir stratejik çalışmayla ilerlenmesi gerektiğini ifade eden Bahçıvan, “Ayrıca rekabet dersimizi de çok iyi çalışarak bu tarihi fırsatı akıllı hamlelerle çok iyi değerlendirmemiz gereken bir döneme giriyoruz” dedi.
İHRACATÇILAR FUAR SAYILARINI ARTIRMALI
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, Türkiye’ye getirilen yüzde 10’luk ek verginin diğer oranlara bakıldığında Türkiye’yi daha da rekabetçi konuma getirdiğini dile getirdi. Aydın, “Açılan bu yeni alanı ülke ekonomimiz açısından iyi değerlendirebilirsek avantajlı bir duruma geçebiliriz. Amerika’ya olan satışların artması için iş dünyasının tüm sivil toplum kuruluşları teyakkuza geçmeli, özellikle ihracatçı birlikleri bu bölgede yapılacak fuar ve organizasyonların sayılarını artırmalıdır” şeklinde konuştu.
Aydın, Türk markalarının bu bölgede mağazalarını artıracak olmasının da bir avantaj olduğunu dile getirerek, “Şu andaki avantajla birlikte birçok markamız da özellikle turist yoğun Amerika şehirlerinde mağazalaşmalarını artıracaklardır. Yine avantajlı bir alan olarak ABD pazarında yüksek vergi oranı ile karşılaşan üretim gücü yüksek devletlerin yeni pazar arayışı dolayısıyla Türkiye’yi yatırım üssü edinebileceği olasılığı artıyor” diye konuştu.
TÜRKİYE ALTERNATİF TEDARİKÇİ OLABİLİR
Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Başkanı Gürkan Yıldırım da Trump’ın ithalata uygulanacak vergi oranlarını açıklamasının ardından dünya piyasalarının dalgalanmaya başladığını ifade etti. Yıldırım, ihracat açısından bakıldığında ABD’nin Çin ve AB’ye uygulayacağı yüksek vergilerin bu bölgelerden yapılan ithalatı azaltabileceğini aktararak, “Bu durum, Türkiye’nin bazı sektörlerde ABD pazarına ihracatını artırma potansiyeli yaratacaktır. Özellikle, bu bölgelerden tedarik sağlayan sektörler için Türkiye alternatif bir tedarikçi olarak öne çıkabilir” açıklamasını yaptı.
Konuya yatırım açısından bakıldığında ise Çin, AB ve Uzak Doğu ülkelerine getirilen yüksek vergilerin bu bölgelerdeki bazı şirketlerin üretimlerini başka ülkelere kaydırmasına neden olabileceğine işaret eden Yıldırım, “Böyle bir durumda Türkiye, uygun yatırım ortamı sunarsa, bu şirketlerin yatırımlarını çekebilir” dedi.