Güncelleme Tarihi:
Son 2-3 yıldır inşaat sektörünün gündeminde artan maliyetler ve işçi bulma krizi vardı. Yılın ilk aylarına ilişkin açıklanan rakamlar ise tablonun tersine döndüğünü gösterdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre şubatta inşaat maliyet endeksi yıllık yüzde 23.94 arttı. Böylece son 51 ayın en düşük artışı görüldü ve artış enflasyonun da altında gerçekleşti.
6 Şubat deprem felaketi sonrası işçilerin bu bölgeye yönelmesi iç piyasada işçi krizine neden olmuştu. Sektör temsilcileri, beyaz yakalı maaşını aşan ücretlere rağmen çalışan bulamadıklarını, işlerin yavaşladığını dile getirmişti. Bu cephede de son gelişmeler olumlu. TÜİK verilerine göre; 2023 ve 2024’ün ilk yarısında yüzde 100’ü aşan işçilik maliyeti artışı önce yüzde 50 bandına geriledi, son olarak açıklanan şubat verisine göre de yüzde 32’ye kadar düştü.
Hem maliyet artışında hem de işçi bulma sorununda çözüm yoluna girildiğini belirten İnşaatçılar ve Gayrimenkul Geliştiricileri Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Engin Keçeli şunları söyledi:
ÖNGÖRÜLEMEYEN DÖNEM SONA ERDİ
“Malzeme üreticileri kurun dalgalı olduğu dönemde gerçek dışı fiyatlama yaptı, maliyetler olağanüstü arttı. Bugün ise hem kurdaki sakinlik hem de talepteki daralma ile malzeme fiyatlarında artışlar ciddi manada yavaşladı. Deprem bölgesinde inşaatların tamamlanmaya yaklaşmasıyla işçiler büyükşehirlere gelmeye başladı, bu da işçilik maliyetini dizginledi. Tüm bu tablo içinde öngörülemeyen şartlarda fiyatlama dönemi sona erdi. Geçtiğimiz aylarda fiyatlardaki ani yükselişler nedeniyle maliyet hesabı dahi yapamıyorduk, şimdi rakamlar hesaplanabilir hale geldi. Artık firmalar yeni bir projeye başlarken önünü görebilecek. Bu da yeni üretimin önünü açacak, şirketlere yatırım cesareti verecek.”
Peki maliyet artışı yavaşladı diye konut fiyatı düşer mi? Keçeli, fiyatlarda neden düşüş beklememek gerektiğini şöyle anlattı: “Öncelikle konutun fiyatını belirleyen temel etken arsa ve orada bir gerileme yok. İkincisi konut üreticisi son iki yılda maliyet artışını tam anlamıyla fiyata yansıtamadı. İşleri zamanında teslim etmek için kârından taviz verdi. Ayrıca maliyet artış hızında düşüş maliyetlerin gerilediği anlamına gelmez, eskisi gibi agresif artış olmadığını gösterir. Bu da konut fiyatında büyük artışlar olmayacağını anlamına gelir. Ama yeni konut üreten bir firma eğer işin başında gerçekçi bir fiyat belirlediyse düşüş yapmaz, yapamaz.”
‘EN TEMEL SORUN ARSA MALİYETİ’
“İNŞAAT maliyet artış hızındaki düşüş memnuniyet verici” diyen İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, “Ancak bugüne kadar gelen süreçte yaşanan artış da göz ardı edilmemeli” vurgusu yaptı. Tellioğlu, “Son 3 yılda enflasyon yüzde 300 ise malzeme fiyatı yüzde 1000 arttı. Bugün ise maliyet artışı enflasyonun altında kaldı. Bu yeni üretim için moral verir. Ama şunu unutmamak gerek; Yeni konut için önce arsa gerek. O tarafta maliyetler öyle bir noktaya geldi artık üretimi engeller oldu. Vatandaşın en temel ihtiyacı olan barınma ve kaçınılmaz olan kentsel dönüşüm için üretim hızlanmalı. Bunun için de arsa ve finansman sorunu çözülmeli, piyasa istikrarı sağlanmalı” ifadelerini kullandı.