Güncelleme Tarihi:
İKİNCİ başkanlık dönemi aynı zamanda küresel ticaret savaşlarının da başlangıcı olarak tarihe geçen Donald Trump, taşları yerinden oynattı. 2 Nisan’da ülkesini zenginleştireceğini iddia ederek yeni gümrük vergilerini duyuran ABD Başkanı’nın yarattığı depremin faturası ağır. Birçok ülkeden misilleme açıklamaları gelirken Trump’ın ‘vergi tahtası’nda Türkiye, nispeten avantajlı sınıfta yer aldı. Yüzde 10’luk gümrük vergisinin Türkiye’ye etkileri tartışılıyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz söz konusu ABD vergilerinin Türkiye’nin yararına olduğunu belirtti.
MÜZAKERE MAYISTA
CNN Türk canlı yayınında gazeteci Hakan Çelik’in gündeme dair sorularını yanıtlayan Cevdet Yılmaz, dünya ticaretinin artık yeni bir döneme girdiğine dikkat çekti. Yılmaz, “Bu yaşananlardan ekonomik düzenin dönüştüğünü görüyoruz. Eski biçimi ile küresel ekonomiden bahsedemeyiz. ABD şimdi çok farklı bir tavır sergiliyor. Herkes ulusal menfaati için adım adıyor. Bu ortamlar geçiş süreçleri. Herkesin dikkat etmesi gereken risklerin yükseldiği dönemler. Kendimizi güçlü tutmak zorundayız. Sayın Trump’ın aldığı kararlar çok önemli. Başka ülkelerin aldığı kararları iyi takip etmemiz geriyor. Sayın Trump da ‘müzakere edebiliriz’ dedi, bunu takip etmek gerekiyor” dedi.
Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İlk olarak Türkiye’ye yüzde 10 vergi açıklandı. Şu an için bizim avantajımıza. Yükselen tarifeler ABD pazarına mal satan ülkelerin başka pazarlara agresif şekilde girmesine neden olur, bizim dikkat etmemiz gerekir. Bir yandan da emtia fiyatları düştü o anlamda da bir olumlu etkiden bahsedebiliriz.
Olumlu olumsuz takip etmek durumdayız. Biz de bu müzakereleri yapacağız zira 100 milyar dolarlık ticaret hedefimiz var. Ticaret Bakanı’mız ABD’ye gidecek yakında. ABD önemli bir ticaret partnerimiz. Şu anda ticaret hacmimiz 32 milyar doları aştı.
Trump’ın açıkladığı tarifeler nispi olarak Türkiye’nin yararına. Artık korumacı bir dünyaya gittiğimiz çok açık. Her ülkenin kendi menfaatini ortaya koyduğu bir döneme doğru gidiyoruz.”
‘REZERVLERİMİZ YETERLİ SEVİYEDE’
Cevdet Yılmaz makro verilerle ilgili de şunları söyledi:
“Şu anda baktığımız zaman Merkez’in rezervleri yeterli seviyede. Merkez Bankası rezervlerini kullandığı zaman bunlar buharlaşmıyor. Karşılığında bir TL alıyor. Yarın konjonktür farklı olduğunda bunu tekrar rezervde kullanmak durumunda. Neden yabancılar çekindiler? Gezi benzeri uzun vadeli kargaşa olur mu endişesi oluşturuldu. Sonra mekanizmaların işlediği görüldü.
Enflasyon 10 ayda yüzde 37,4’e düştü. Dezenflasyon süreci başarıyla devam ediyor. Bizim için gıda enflasyonu çok kritik. Arz yönlü politikalarla da mücadelemizi sürdürüyoruz.
Gelecek yıl enflasyondan bahsetmeyeceğiz. Temel mallarda enflasyon düşüşünü vatandaşımız hissediyor. Gıda ve kira bizim için iki temel konu. Gıdada en büyük yatırımı sulama yatırımına verdik. Arz artsın ve fiyatlar sürsün istedik.
Ciddi bir konut seferberliğine hazırlık yapıyoruz. Sosyal konut anlamında yeni bir anlayışla afete dayanıklı, sosyolojiye uygun yeni tasarruflarımız var.
İstihdam kaybı oluşturmayan KOBİ’lerimize kişi başı 2 bin 500 TL destek uygulaması başlatıyoruz. Diğer yandan yeni teşvik sistemimizde metropollerimizde rekabet gücü kalmamış sektörleri Anadolu’ya sevk etmeyi planlıyoruz.”
‘BOYKOTTAN ETKİLENME SÖZ KONUSU DEĞİL’
Cevdet Yılmaz, CHP’nin boykot çağrısının etkilerine de değinerek “Boykottan etkilenme söz konusu değil. Boykotun tutmadığını söyleyebiliriz. Baştan beri yanlış bir çağrı. Ana muhalefet partisi ekonomiye zarar vermiş durumda. Boykot ettiğiniz 85 milyonun ekonomisi. Esnaf dediğiniz sadece AK Partili değil. Sorumlu bir siyasetçi ülkenin yerli firmalarını hedef gösteremez. Bunu yapıyorsa toplumla kavga ediyordur. İş dünyasından ciddi tepkiler geldi. Bırakın iş sahiplerini, ekmeğini kazananlar var orada. Bir zamanların bu yeşil sermaye tartışmalarına götürür, toplumu kutuplaştırmaya ayrıştırmaya hiç kimsenin hakkı yok” ifadelerini kullandı.
‘KISA VADELİ ETKİLERE DEĞİL TEMELLERE BAKILMALI’
Cevdet Yılmaz, siyasetteki gelişmelerin ekonomiye etkilerini de değerlendirdi. Yılmaz, şunları söyledi: “Finansal piyasalarda belli bir etkilenme oldu sonra yavaş yavaş duruldu. Cumhurbaşkanımızı ve ekonomi yönetimi belli mesajları verdi. Piyasalar durulmuş oldu.
Ekonomide önemli olan temellerdir. Bütçe açığınız hangi noktada, rezervler güçlü mü, bütün bunlara baktığımızda cari açığımız makul seviyelerde. Bütçemiz deprem harcamalarına rağmen kontrol altında. Rezervimiz yeterli yerinde. Kısa vadeli etkilerin abartılmaması gerektiğine inanıyorum. Kısa vadeli bu etkiyi bir yıla yararak abartı hesaplar yapılıyor. Bir miktar kurda hareketlilik oldu. Dış ticaret bakımından götürüsü kadar getirisi de var.”
Dıştaki gelişmelerle petrol fiyatlarının düştüğünü söyleyen Yılmaz, “Bu bizim planlarımızı olumlu etkileyecek. Doğru bir programınız varsa istikameti doğru ise böyle durumlar her zaman olur. Programımıza sonuna kadar bağlıyız. Kararlı bir şekilde uygulamaya devam edeceğiz. Ana hedeflerimizde farklılık yok. Gerektiğinde ilave adımlar her zaman düşünülebilir. Yaşanan hadiseler iç gelişmelerle açıklanmamalı, dış gelişmeler de var” diye konuştu.