Güncelleme Tarihi:
İşte Hürriyet gazetesi yazarı Zeynel Balcı'nın bu haftaki yazısı...
Piyasalarda düşük faiz ve bol likiditeye bağlı olumlu hava devam ediyor. İyimserliğin en belirgin olduğu yatırım araçlarının başında borsalar geliyor. Son olarak ABD’nin yeni başkanı Joe Biden’in açıkladığı 1.9 trilyon dolarlık mali teşvik paketi borsalardaki çıkışa yeniden ivme kazandırdı. Dış borsalardaki yükseliş doğal olarak iç piyasalara da yansıyor. Borsa İstanbul, geçtiğimiz günlerde görülen kâr satışlarıyla uzaklaştığı zirve seviyesine tekrar yaklaşmaya başladı. Döviz kurlarında devam eden düşüş eğilimi bu görünüme destek verdi. Gösterge tahvil faizi de yüzde 15 seviyesinin altında yatay seyrini koruyor. Borsacı deyimiyle “yatırımcının en iyi dostu olan trend” olduğuna göre trendler korunuyor. Ancak geçen haftanın kapanışına doğru gelen kâr satışları biraz yorgunluk izlenimi verdi. Çıkış trendinin doksan dereceye yaklaşan açısı ve süresini dikkate aldığımızda zirve seviyelerine yaklaştıkça kâr satış denemelerini normal karşılamak gerekir. Aynı zamanda dikkatle izlenmesi gereken bir durum olduğunun notunu da düşmek lazım.
ADRES GÖSTERİLİYOR
Olumlu gelişmelerin belli ölçüde fiyatlanması yanında teşvik paketleri dışında piyasaları taşıyacak yeni beklenti ve gündem oluşturmakta zorluk yaşanıyor. Fakat paranın adresi hala borsalar olarak gösteriliyor. Son günlerde “borsadan para çıkarsa nereye gidecek” sözünü birçok kişi duymuştur. Reel ekonomiler salgın hastalık nedeniyle sıkıntılı bir süreç yaşarken borsaları bu noktaya taşıyan ana etkenlerden birinin “alternatifsizlik” olduğu bilinen bir durum. Türkiye özelinde bakılacak olunursa yüksek faiz henüz borsa için ciddi bir alternatif oluşturmuş görülmüyor. Hisse senetlerindeki getiriler bu aşamada daha yüksek. Borsalarda iyimserlik korunmakla birlikte kâr satış olasılıklarını dikkate almamız gereken bir dönemde bulunuyoruz.
TCMB'DEN 'ŞAHİN DURUŞ'A DEVAM
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Naci Ağbal, cuma günü yaptığı açıklamada parasal sıkılaştırma yönündeki kararlı duruşunu tekrar gösterdi. Naci Ağbal, “Enflasyon tahmin patikası üzerinde yukarı yönlü riskler önemini koruyor, politika faizinde indirimin bu yıl uzun bir süre gündeme alınmasının mümkün olmadığını söyledi. Ayrıca rezervleri artırmak için acele etmeyeceklerini ve rezervleri swap anlaşmaları yolu değil döviz alım ihaleleri ile artırmayı planladıklarını söyledi. Gerekirse ilave parasal sıkılaştırma yapabileceklerini söyleyen Ağbal, son dönemde yurt içi yerleşiklerin TL cinsi varlıklara yönelme eğilimi gözlemliyoruz. Bu durum ters dolarizasyon sürecinde önemli bir sinyal” dedi. Konuşma metni önümüzdeki döneme ilişkin bir yol haritası ve projeksiyon sağlıyor. Bu durum şeffaflık ve güven açısından oldukça önemli. Atılan adımlarla verilen sözlü yönlendirme mahiyetindeki mesajlar piyasada karşılık bulmaya başlamış görülüyor. Piyasa ile doğru ve güvene dayalı iletişim oldukça önemli. Ancak yüksek borçluluk ve toparlanmaya çalışan ekonominin durumunu da dikkate alarak sıkı para politikasının dozu ve süresinin iyi ayarlanması konusuna dikkat çekmekte yarar var.
CAZİBE KAZANDIRDI
Yükselen faiz oranları enflasyon karşısında artı faiz sunmakla birlikte TL’ye cazibe kazandırmaya başlamış görülüyor. 29 Ocak haftasında bankalardaki döviz mevduatlarında görülen bir milyar dolarlık çözülme bu yönde bir sinyal olarak alınabilir. Sıcak para girişleri yanında döviz mevduatındaki azalma ile birlikte döviz kurlarındaki düşüşün ivme kazanması kayda değer bir durum. Ancak devamının gelmesi gerekecek. Döviz kurlarında daha kalıcı düşüşler için döviz mevduatındaki çözülme bir hafta ile sınırlı kalmamalı. Bir diğer gelişme yine aynı hafta yurtdışı yerleşiklerin 493 milyon dolarlık hisse satışına karşılık tahvil bonoda (DİBS) 418 milyon dolarlık alım yapmaları faizdeki yükselişin yansımaları olarak görülebilir.
ENFLASYON BEKLENTİLERİN BİRAZ ÜZERİNDE GELDİ
Ocak ayı enflasyonu beklentilerin biraz üzerinde gerçekleşti. TÜFE yıllık %14,97 olurken aylık %1,68 arttı. Yüzde 17.00 olan TCMB faiz oranı ile enflasyon arasındaki makas biraz daha daralmış oldu. Döviz kurlarındaki sakin seyri de dikkate aldığımızda bu durum TCMB’nin faiz kararını etkilemez. Döviz kurlarındaki düşüş ve uygulanan parasal sıkılaştırma henüz enflasyon üzerinde etkisini göstermiş değil. Gıda,sağlık ve konut fiyatları önemli bir etken olarak görülmeye devam ediyor. Pandemi nedeniyle özellikle gıda fiyatları daha yakından izlenirken bu yönde yeni düzenlemeler devreye alındı.
DIŞ BORSALAR TEKRAR ZİRVE SEVİYELERİNDE
Kısa bir kâr satışının ardından ABD ve Almanya borsaları başta olmak üzere dış borsalar tekrar zirve seviyelerini test ediyor. Dow Jones (ABD) Endeksi’nde 31.272, Dax (Almanya) Endeksi’nde 14.131 zirve seviyelerinin geçilmesi çıkışın devamı açısından önemli olacak. 1.582 seviyesini test eden Borsa İstanbul açısından yeni zirve oluşumları için dış borsalar referans olmaya devam edecek.
BORSADA ÇIKIŞ TRENDİ KORUNUYOR
Borsada çıkış trendi kâr satış denemelerine rağmen devam ediyor. İlk dirençler 1.550 ve 1.582 seviyelerinde. 1.582 zirve olması açısından daha önemli. Çıkışın devamı için 1.582 seviyesinin geçilmesi gerekecek. Bu seviyeye hareketlenmelerde satışlar görülebilir. Sonraki dirençler 1.630 ve 1.700 seviyelerinde. Geri çekilmelerde ilk destek ise 1.480 seviyesinde. Bu seviyenin altında verilecek destekler ise 1.450 ve 1.430 seviyelerinde bulunuyor. Endekste çıkış hareketi gücü korumakla birlikte direnç seviyelerinde kâr satışları görülebilir.
DOLAR/TL'DE DESTEK ARAYIŞI SÜRÜYOR
Dolar/TL kurunda düşüş eğilimi ve destek arayışı sürüyor. İlk destekler 7.04-7.00 seviyelerinde görülürken bu seviyenin üzerinde tepki alım denemeleri görülebilir. 7.00 seviyenin altında kalınması durumunda ise sonraki destekler 6.80-6.70 seviyelerinde. İlk direnç noktaları 7.20-7.30 seviyelerinde bulunuyor. Olası tepki alımlarının devamı için 7.30 seviyesinin geçilmesi gerekecek. Bu güç henüz oluşmuş görülmüyor. Destek seviyelerinde tepki alım denemeleri görülse de satış baskısı korunuyor.