Haftalık Piyasa Beklentisi

Rahip Brunson’ın serbest kalmasının makroekonomik açıdan elbette bir katkısı olmayacak. Türkiye’de halen enflasyon, işsizlik, yüksek faiz ve daralan ekonomi gibi ciddi sorunlar var ve devam ediyor. Ancak en azından piyasalarda belirsizlik yaratan bir takvim geride bırakılmış oldu denilebilir.

4 KASIM ÖNCESİNDE PİYASALAR İYİMSERLİĞİNİ KORUYABİLİR

Genel olarak piyasalar için önemli tarihlerin 12 Ekim ve 4 Kasım tarihleri olduğunu sürekli belirtiyorum. 4 Kasım’dan itibaren ABD’nin İran için yaptığı yaptırım çağrısı başlayacak. Bu noktada hem petrol hem doğalgazını İran’dan alan Türkiye ile ABD arasındaki gelişmeler yine önemli olacak. Bu tarihinde yumuşak bir şekilde atlatılması durumunda piyasalar üzerinden önemli bir dış belirsizlikten kurutulmuş olacağız.

Ancak 4 Kasım tarihine kadar üç hafta gibi bir süre var ve bu sürede olağandışı gelişmeler olmaz ise piyasalarda mevcut olan iyimserliğin etkilerini görme şansımız olduğunu düşünüyorum. İçeride borsa endeksinin yükselme isteği olduğu net bir şekilde görülüyor. Son 6-7 aydır ağır bir satış baskısı yaşayan hisse senedi piyasalarının olumsuz gelişmelerin büyük bölümünü fiyatladığını ve bir nefes almak isteği olduğunu söylemek mümkün. Aynı şekilde TL içinde aynı görüntüden bahsetmek mümkün. Uzun bir zamanın ardından Dolar/TL 50 günlük ortalamasının altına geriledi. Bu dolar kuruna yönelik yükseliş beklentilerinin sona ermiş olabileceğini ve bir miktar gerileme beklentisinin ortaya çıktığını göstermesi bakımından önemli bir gelişme.

BORSA

Borsa endeksi 95 bin seviyelerindeki 50 günlük ortalaması üzerine yerleşme savaşını kazanıyor gibi görünüyor. Geçen haftaki kapanış bu açıdan olumluydu. Endekste 95 bin seviyesi üzerinde yerleşik seyirlerin devam etmesi giderek güçlenmesini sağlayacak. Bu noktada 97 bin 300 direncinin geçilmesi 100 bin 800 direncinin kapılarını tekrar açabilir. İyi bir yükselişte 105 bin seviyelerindeki haftalık ortalama güçlü direnç olacaktır. Ancak bu seviyeye daha çok var.

Satış durumunda ise 93 bin 500 desteği oldukça güçlendi ve kırılması da anlamlı olacak.

Strateji olarak endeksin 93 bin 500 desteğini kırmadığı sürece pozisyonlar korunabilir. 97 bin 300 direncinin geçilmesi durumunda ise ilave pozisyonlar açılarak portföylerdeki hisse oranı yüzde 50 ve üzerine yükseltilebilir.

ABD Borsalarının tepki yükselişi gerçekleştirmesi içeride işlerimizi kolaylaştıracaktır.

BANKALAR SÜRÜKLEYİCİ OLABİLİR

Borsa endeksinde oluşabilecek yükselişin bu sefer banka hisseleri öncülüğünde olmasını bekleyebilir. Teknik gözlemler bunu öne çıkarıyor. Bankacılık endeksi XBANK 105 bin 500 seviyesindeki ortalamasının üzerinde ve yerleşmesi halinde daha da güçlenecek görünüyor. XBANK için 118 bin direncinin geçilmesi durumunda bankalardaki yükselişler güçlenebilir.

GARAN, HALKB, AKBNK, VAKBN, TSKB teknik olarak güçlü görünen hisseler arasında görünüyor. YKBNK, ISCTR, SKBNK ise halen 50 günlük ortalamalarının altında. Banka hisselerinin güçleniyor olması Borsa İstanbul 100 endeksi için yükseleceğine yönelik önemli bir sinyal.

Türkiye 10 yıllık tahvil faizlerinin gerilemeye devam etmesi banka hisselerini pozitif etkilemeye devam edebilir.

SANAYİ ŞİRKETLERİNDE İSKONTOLAR AZALIYOR… SEÇİCİ OLMAK GEREK

Sanayi şirketlerinde ise geçen sürede güçlü bilanço açıklayan şirketlerde yine alımların etkili olması beklenebilir. Ancak önemli olan nokta, bu hisselerin içerisinde analistlerin hedef değerlerine ulaşmış olanların sayısın artık artmış durumda. Başka deyişle sanayi şirketlerinin çoğunluğu bundan 4-5 ay öne olduğu kadar ucuz değiller. Bu nedenle fonların ve portföylerin yüzde 25-30 gibi iskontoya sahip banka hisselerine yönelmeleri sürpriz olmayacaktır.

Yatırımcıların sanayi şirketleri içerisinde 6 aylık dönemde güçlü bilanço açıklayan şirketlerde kalmasında ve zaten bu hisseleri olanların pozisyonların korumasında fayda var. Çünkü bilançolar yakın bir zamanda açıklanmaya başlayacak.

Borsa İstanbul’da bilanço dönemi başlıyor. İlk olarak 24 Ekim tarihinde Akbank ve Turkcell ile başlaması beklenen bilanço sezonunun 25 Ekim’de Garanti Bankası ve Tekfen, 26 Ekim’de Tav Havalimanları ve 30 Ekim tarihinde de Aselsan ile devam etmesi bekleniyor. Yine 30 Ekim tarihine yaklaştıkça Ford Otosan, TSKB ve Emlak Konut GYO gibi şirketlerinde üçüncü çeyrek bilanço sonuçlarını açıklaması bekleniyor.

DOLAR/TL

Dolar kuru geçen hafta yaklaşık on ay sonra yeniden 50 günlük ortalamasının altına geriledi. Dolar paritesinin 50 günlük ortalaması 6.15 TL seviyesinde bulunuyor. Teknik olarak da majör indikatörlerde yön aşağı doğru çevrilmiş görünüyor. Başka deyişle teknik olarak dolar kurunda aşağı yönlü bir seyir görebiliriz. Kur 6.15 TL üzerine yükselip yerleşmedikçe aşağı yönlü ve zayıf olarak izleyeceğim. Uzun vadeli faizlerde gevşemenin devam etmesi ve Türkiye'nin beş yıllık kredi iflas takası (CDS) primlerinin düşüşünü koruması, dolar kuru içinde pozitif olacaktır. ABD borsalarının seyri önemli olacak.

Gelecek hafta ABD ile gelişmeler, açıklamalar yine önemli olacak. ABD borsalarında geçen hafta yaşanan düşüşün ardından bu hafta tepki yükselişleri gelmesi muhtemel görünüyor. Ancak bunun aksi olup ABD S&P endeksindeki düşüş devam ederse bu global piyasalara bulaşabilir. Bu durumda tam nefes alıyoruz derken yeni bir girdabın içinde kendimizi bulabilir. Bu nedenle ABD piyasalarını yakından izleyeceğiz. S&P endeksinin 50 haftalık ortalaması önemli destek olmaya devam edebilir.

İÇERİDE SANAYİ ÜRETİMİ İZLENECEK

Yine gelecek hafta içeride pazartesi günü işsizlik oranı ve merkezi yönetim bütçe dengesi verileri izlenecek. Salı günü ise ağustos ayı sanayi üretim endeksini alacağız. Bu veri daralmanın şiddetini görmemiz açısından önemli olabilir. Perşembe günü ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Beklenti anketini alacağız. Özellikle enflasyon ve kur beklentilerinin bir önceki ankete göre nasıl değiştiği yol gösterici olabilir.

FED ÜYELERİ KONUŞACAK

ABD tarafında ise Fed üyelerinin konuşmaları, sanayi üretimi, perakende satışlar takip edilecek. Çarşamba günü İngiltere ve Euro Bölgesi TÜFE verileri forex piyasaları için önemli olabilir. Cuma günü ise Çin’den gelecek üçüncü çeyrek büyüme verileri global ekonomi için önemli bir veri olacak