Paylaş
Hiç kuşkusuz ki Fed, ECB ve BoE’den çok sürpriz bir aksiyon alınması beklenmiyor. Fed’in 2018 yılı son toplantısında 25 baz puanlık faizlerde artış yapma ihtimali piyasalar tarafından fiyatlara dahil olmuş durumda. ECB ise 26 Ekim toplantısında 2018 yılına ilişkin yol haritasını açıkladı. Bu nedenle her üç Merkez Bankası’nın alacağı aksiyon piyasaların bilgisi dahilinde. Buna karşın her üç Merkez Bankası’nın da özellikle enflasyona ilişkin yapacakları vurgu piyasaların takibinde olacak.
Gel gelelim TCMB’nin para politikası kararının ne olacağına. İşte bu kısım şimdilik bilinmeyen bir denklem olarak kalmaya devam ediyor ve denklem, 14 Aralık’ta çözülecek. Bu haftanın başında Kasım ayına yönelik açıklanan yıllık %12.98’lik TÜFE oranı sonrası gözler Merkez Bankasının atacağı faiz adımına çevrildi. Glp ve ağırlıklı ortalama fonlamanın %12.25 olduğu düşünüldüğünde reel faiz en son gelen enflasyon verisiyle birlikte negatife düşmüş durumda.
Piyasada Merkez Bankasının faiz artıracağına yönelik beklentiler iyice artış durumda. İç piyasada Merkez Bankasının faizlerde değişiklik yapacağına yönelik söylemlerin artmasıyla birlikte yabancı kurumların TCMB’den beklentisi faiz artırımı yönünde ortak beklentisi bulunuyor. Öyle ki, Deutsche Bank ve Morgan Stanley 75 baz puan, S&P, Nomura, Goldman Sachs ve JP Morgan 100 baz puan son olarak Rabobank TCMB’nin 300 baz puan artırması yönünde beklenti içerisinde.
Bu beklentilere paralel olarak Türk Lirasında hafta başından bu yana 10 kuruşluk bir geri çekilme yaşandı. TÜFE rakamları öncesi 3.94 seviyesinde olan Dolar/TL 3.84 seviyesine doğru gevşedi ve şimdilerde 3.86 seviyesinde kendine yer bulmaya çalışıyor. Merkez Bankası’nın kararı açıklanana kadar kurda net bir hareket oluşmayacaktır. Kısa vadeli al sat yapmak isteyenler için tam Merkez Bankası toplantısında alınacak karar öncesi riskli bir ortam olduğunu belirtelim. Her ne kadar piyasada oluşan beklenti faiz artırımı olacağı yönünde olsa da faiz artırımı olup olmayacağını, olursa kaç baz puanlık bir artırım olacağını ve bu artırımın piyasaları tatmin edip etmeyeceğini bilmiyoruz. Bu nedenle Merkez Bankasının kararı sonrasında Türk Lirasına yönelik fiyatlamalar net olarak kura yansıyacağını düşünüyorum.
Şöyle bir sesli düşünelim. Merkez Bankası 100-150 baz puan bir faiz artırımı yapması durumunda kur 50 günlük hareketli ortalamasına denk gelen 3.81 seviyesinin altına doğru bir hareket yapma isteği içerisinde olabilir fakat kalıcı olup olmayacağını göreceğiz. Her ne kadar fiyatlara tam olarak yansıdığına yönelik bir işaret almasakta piyasalarda 100 baz puanlık faiz artırımı beklentisi çok konuşuldu.
Bununla birlikte Merkez Bankası 100 baz puanın üzerinde mesela, 150 baz puan gibi bir faiz artırımı yapması durumunda en son ekim ayında gördüğümüz seviyelere doğru kurda ciddi bir gevşeme görmemiz mümkün olacaktır. Böyle bir durumda Merkez Bankası piyasaların önüne geçeceğinden kur daha yumuşak bir reaksiyon gösterebilir.
Diğer bir seçenek ise Merkez Bankasının hiçbir aksiyon almaması. Piyasalarda faiz artırım beklentileri hızlanmışken, MB böyle bir aksiyon alır mı diye soruları duyar gibi oluyorum. Şöyle düşünelim. Her ne kadar önümüzdeki günlerde enflasyonda tek haneye inme beklentisi olmasa da baz etkisinden dolayı bir yumuşama olacağı bekleniliyor. Bu beklentiyle birlikte Merkez Bankası fonlamayı aşağı çekerek bu toplantıyı pas geçebilir. Böyle bir durumda ise kuru tekrar 3.90 – 3.95 bandına doğru agresif hareket etmesi beklenilebilir.
Anlaşılan o ki yılın son ayında TCMB diğer Merkez Bankalarından rol çalmış ve para politikası kararı açısından daha önemli bir hale gelmiş durumda. Bütün bunların cevabını 14 Aralık Perşembe günü saat 14:00’da alacağız. Bütün bunlardan ziyade asıl soru, Merkez Bankası’nın ne kadar faiz artıracağı yerine, gerçekten kalıcı olacak şekilde enflasyonu düşürmek üzere önümüzdeki günlerde de sıkı bir para politikası uygulayıp uygulamayacağı olmalıdır.
Paylaş