Paylaş
Avrupa Merkez Bankası (ECB) para politikası toplantısı (PPK) ve ECB Başkanı Draghi’nin basın toplantısı 10 Mart'ta gerçekleşecek. ECB'nin QE miktarını mı arttıracağı yoksa mevcut durumda eksi seviyede olan faiz oranında mı değişikliğe gideceği piyasaların bu toplantı için odaklandığı en önemli kilit noktası oldu. Son zamanlarda ECB Başkanı Draghi ve İcra Kurulu üyelerinden yapılan açıklamalar sıklıkla genişleyici politikanın artarak devam edeceği yönünde gelmeye başladı. Bu durum piyasalarda 10 Mart toplantısında ek genişleme beklentisini arttırmış oldu.
Ancak hatırlanacağı üzere, 2015 yılı Aralık ayı toplantısına kadar olan süreçte ECB, sözlü yönlendirmesini ek teşvik silahını kullanabileceği yönünde yapmış, buna karşın mevduat faizini -0.20%'den 10 baz puan indirerek -0.30'a çekmişti. Tahvil alım miktarında ise değişiklik yapmamıştı. Ocak ayı toplantısında ise piyasa beklentilerine paralel bir şekilde politika faiz oranlarında herhangi bir değişikliğe gitmediğini açıklamıştı. Bütün bunların ötesinde, 2015 yılı genelinde ılımlı toparlanma sağlayan Avrupa ekonomisinde 2016 yılında bozulma sinyalleri başladı. Ekonomide başlayan çatırdamalar ve global piyasalarda esen rüzgar ECB'yi harekete geçirmeye zorluyor.
Deflasyon kaygısı sürüyor
ECB'nin parasal genişlemeye geçişinin birincil nedeni deflasyonist baskıları azaltmak ve Birlik ekonomilerindeki iyileşmeyi sağlamaktı. 2015 yılı Aralık ayı ve 2016 yılında gelen veriler ise çok olumlu bir tablo çizemedi. Gelinen noktada enflasyonda geçtiğimiz gün açıklanan yıllık enflasyon -0.2% negatif seviyeyi işaret etti ve böylece deflasyon kaygıları tekrar doğmuş oldu. ECB’nin %2’lik enflasyon hedefi bulunuyor.
ECB Başkanı Draghi, bu hedefe ulaşabilmek adına her türlü para politikası aracını kullanma konusunda imtina etmeyecekleri açıklamalarında bulunmuştu. Bu toplantı yeniden enflasyon yaratma konusunda girişimde bulunmak adına oldukça önemli olacak.
ECB 10 Mart’ta ne yapar?
Piyasa beklentisi ECB’nin 10 Mart’ta mevduat faizini 10 baz puan indirmesi yönünde. Bu toplantı için QE miktarının artırılması beklenmiyor. Ancak ECB, negatif faiz oranında değişikliğe giderse, bankalar üzerindeki baskıları artırmış olacak. Bu durum bankaların net karlarını olumsuz etkileyebilir.
Diğer yandan ECB, 2014 yılı Haziran ayında %0 olan mevduat faizini 10 baz puan indirmiş, hemen ardından Eylül ayında 10 baz puan daha indirerek 2016 Ocak ayına kadar ki süreçte -0.20% oranında kalmayı sürdürmüştü. Gelinen noktada, eksi devam eden faiz oranları ECB’nin hedefleri doğrultusunda güçlü bir olumlu bir etki yaratmadı. Odaklanılan diğer bir nokta ise ECB’nin piyasa beklentisini karşılayıp karşılayamayacağı. Hatırlanacağı üzere 3 Aralık toplantısında QE miktarının artması bekleniyordu.
Aylık 60 milyar Euro tahvil alımı ile devam eden QE’nin Euro Bölgesi üzerindeki etkilerini daha net görmekteyiz. ECB, banka karlılığını korumak amacıyla eksi faizi genişletmeyi tercih etmeyebilir ve QE miktarında artışa gidebilir. Bu durum yine piyasaların yoğunlaştığı beklentinin dışında ancak parasal genişlemenin hedefinde olacaktır.
Paylaş