Paylaş
Mart 2020’de küresel bazda pandemi yaşandığından bu yana neredeyse tüm merkez bankaları faizleri düşürerek piyasaya ciddi miktarlarda teşvik sağladı. Gelinen durumda ise, ülkeler yüksek enflasyon tehdidiyle karşı karşıya. Hangi ülke veya bölgeye bakarsanız yüksek enflasyon endişelerinin olduğunu görüyoruz. Bu nedenle çoğu ülke merkez bankası politika değiştirmeye başladı.
Yeni Zelanda, Rusya, Meksika ve Brezilya gibi ülkeler faiz artırımlarına başladı. Kanada ise, geçen hafta teşvikleri sonlandırdığını ve faiz artırım sürecinin hızlandığını ifade etti. İngiltere’den de erken bir sıkılaşma beklentisi var. Tabii burada kritik nokta ABD Merkez Bankası’nın (Fed) vereceği karar olacaktır.
Fed Başkanı Powell, yaptığı son açıklamada enflasyonun uzun süre yüksek kalacağını ve tahvil alımlarının 2022 ortasında biteceğini söyledi. Hem yüksek enflasyon hem de istihdam piyasasındaki iyileşmeyi düşündüğümüzde çarşamba akşamı tapering (tahvil alımının azaltılması) açıklanma ihtimali yüksek gözüküyor. Burada tahvil azaltım programının detayı da önemli olacaktır. Fed, mevcut durumda her ay piyasaya 120 milyar dolar veriyor. Bunun kaçar kaçar azaltılacağı önemli olacaktır. Benim tahminim 15-20 milyar dolar azaltım olması yönünde.
Böyle bir karar çıkarsa dolar endeksindeki kuvvetlenmenin devamını ve borsalarda ise aşağı yönde bir düzeltme görebiliriz. Piyasada mevcut durumda ayrışmalar var. Dolar endeksi güçlenirken aynı zamanda riskli varlıklarda da pozitif seyir var. Bu ayrışmanın sürdürebilir olacağını düşünmüyorum. Fed’in tapering’i erteleme ihtimalini düşük görsem de masada duran bir ihtimal olduğunu söyleyebiliriz. Böyle bir durumda dolar endeksinde baskı ve riskli varlıklarda değer kazanımları görebiliriz.
Paylaş