Paylaş
ABD 10 yıllık faizlerin yüzde 1.90’ı test ettiği bir süreç yaşıyoruz. Faizler için birkaç aydır yüzde 1.99 hedefi vermiştim. Bu hedefe yaklaştık. Faizlerdeki yükselişin ana sebebi, küresel bazda yükselen enflasyon ve merkez bankalarının bunun önüne geçmek için sıkılaşmaya gitmesidir.
Sadece ABD Merkez Bankası (Fed) değil, birçok merkez bankası sıkılaşma yolunda gitmeye devam ediyor. Tabii rezerv para birimi Dolar olduğu için Fed’in adımları daha başka bir önem taşıyor. ABD’de enflasyon son 40 yılın en yükseğinde geldi. Muhtemelen gelecek aylarda da yukarı yönde ivme devam edecek. Özellikle petrol fiyatlarında yaşanan yükselişler enflasyonda yukarı yönde etkiye neden olacaktır.
Fed bunun bilincinde olup mart ayında tahvil alımlarını bitireceğini ve bu yıl 3 faiz artırımı beklediğini açıkladı. Buna ek olarak 8,8 trilyon civarındaki bilançosunu ise küçültebileceğini ekledi. Bu 3 madde piyasalarda risk iştahı için negatif etki yapıyor.
Faizlerdeki yükselişin önüne ABD-Rusya tansiyonu veya Covid-19 gibi sebepler geçebilir. Bu tarz gelişmeler yaşanırsa, faizlerde baskılanma görebiliriz. Aksi durumda faizler yukarı yönde seyretmeye devam edecektir. Faizlerin yüzde 1.90’a gelmesiyle birlikte hem borsalar hem de kripto varlıklarda yani riskli varlıklarda önemli düşüşler gördük. Faizler özellikle yüzde 2 ve üzeri fiyatlanırsa bu durum piyasalardaki stresi artıracaktır.
Bu yıl özellikle gelişmekte olan ülkeler için biraz daha sıkıntılı geçecektir. ABD faizlerindeki yükselişler ülkelerin borçlanma maliyetlerini artıracaktır. Bu durum özellikle dövize ihtiyacı olan ülkeler için daha fazla hissedilir bir negatiflik yaratacaktır.
Bu süreçten her ülke aynı oranda etkilenmeyecek. Süreci doğru yürütebilen, para politikasını buna göre ayarlayabilen ülkeler bu süreci daha az hasarlı geçirecektir. Bu süreci yanlış yönetecek olan ülkeler ise negatif ayrışma gösterecektir.
Paylaş