Paylaş
Genel tema olarak istihdam piyasasına değinen Powell, en son açıklanan işsizlik verisinin süpriz derecede beklentilerden daha iyi gelmesi ve perakende satışlar endeksinin de beklentilerin üzerinden gelmiş olmasına rağmen ekonomideki kapanmaların özellikle istihdam piyasasına kapanması zor yaralar açtığından bahsetti. Tahvil alım programına özel şirket tahvillerini de ekleyen Fed’in yapacağı en büyük yardımın istihdamın Koronavirüs salgını önceki seviyelere gelmesini sağlamak olacağını belirten Powell, işsiz kalan kesimin yeniden işe geri dönmesi için önlerinde uzun bir zaman olduğunu belirtti. En büyük darbeyi de düşük gelir grubu ile küçük işletmelerin aldığını ilave eden Powell, bu iki kesimde Koronavirüs salgınının kalıcı kırılganlıklar bırakacağını belirtti.
Main Street ödünç verme programının, kredi akışlarının direkt hanehalkına yansımaması nedeniyle çok da faydasının olmadığını söyleyen Powell, Kongre’yi ekonominin canlanması konusunda destek vermeye davet etti. Eğer Koronavirüs salgını kontrol altına alınmaz ve ekonomi iyileşme yönünde evrilmez ise kapanma sürecinde ortaya çıkan ekonomik boşlukların daha da genişleyebileceğinden bahsetti.
Kongre üyelerinin soru seansında Powell’a özellikle ABD’deki azınlıkların salgından daha fazla etkilenmiş olması; bu konudaki dengenin sağlanabilmesi için bu kesime ne şekilde destek verilmesi düşünüldüğü; özellikle ulaşım, konaklama, eğlence sektörlerine yönelik olarak istihdamı destekleyici paketler düşünülüp düşünülmediği gibi sorular yöneltilmiş olması da dikkat çekiciydi.
Powell’ın sunumu esnasında gözler elbette ki ABD dolarının diğer para birimleri karşısındaki değeri, ons altın fiyatı ve ABD endeks değerlerinin ne yönde ilerleyeceği idi. Ons altın 1.720 dolar seviyesinde yatay bir seyirde direnç göstermesinin ardından ufak adımlarla yükselişe geçerek sunumun tamamlanmasının ardından 1.725 dolar seviyesine kadar yükseldiğini gördük. Öte yandan sunum önceside 97 seviyesinin altına düşen Dolar Endeksi’nin de sunumun ardından yeniden 97 seviyesinin üzerine çıktığını, ABD dolarının Euro karşısındaki değerinde de yükseliş olduğunu ve paritenin 1,1255 seviyelerine gerilediğini gördük. Bu da bize gösterdi ki salgın döneminde bir ara ABD doları ve ons altın arasında bozulan, normalde olması gereken ters korelasyon ilişkisi, yeniden çalışmaya başladı. Ons altının geçtiğimiz 2 aylık sürede 1.680-1.746 dolar bandı arasında gidip geldiğini gözlemledik.
Şu andaki seviyenin de üzerinde 1.744 dolar seviyesini direnç aşağısında 1.704 dolar seviyelerinde de destek olduğunu düşünüyoruz. Ancak 1.704 dolar seviyesi aşağı yönlü kırılsa ve inişin devamını görsek de bu seviyenin altındaki konumun kalıcı olmayacağını ve yeniden 1.744 dolar direncini kırma yönünde denemeler yapacağını söyleyebiliriz. Küresel yabancı yatırım bankalarının yıl sonu 1.800 dolar hedef fiyatlarını son zamanlarda 1.900 dolar seviyelerine revize etmiş olmaları da bu durumun bir göstergesi. Hatta ikinci dalga haberlerinin yayılmasının dahi ons altını yukarı yönlü hareketlendirdiğini düşünecek olursak ikinci dalganın gerçekten kendisini göstermesi halinde 1.900 dolar seviyelerine doğru bir patika açılması çok da uzak bir ihtimal olarak görünmüyor.
Gram altın açısından bakacak olursak buradaki dalgalanmaların ons altından daha yüksek olduğunu da söyleyebiliyoruz. Bir önceki hafta, yani 8 Haziran’dan bu yana geçen sürede ons altının 8 Haziran’daki değeri ile bugünkü değeri arasındaki fark yüzde 1,7 civarında iken aynı dönemde gram altının iki değeri arasındaki fark yüzde 3,5 oldu. Dolar/TL paritesinin de yine 8 Haziran ve bugün (16.06.2020) arasında yüzde 1 oranında değişim göstermesi gram altın yatırımcısının piyasada esen iyimser bir havanın yerine endişeye bırakması durumuna ne kadar daha fazla duyarlı olduğunun açık bir göstergesi olarak gözümüze çarpıyor. Neticede önümüzdeki zaman diliminde gram altın yatırımcılarına 380 TL aşağısına inişlerin alım için iyi fırsat seviyeleri olduğu görüşümüzü devam ettirdiğimizi söyleyebiliriz.
Paylaş