Şimdi gelelim neler olacağına...
Sabah itibariyle baktığımızda €/$ 1.4360, $/TL ise 1.7260 
seviyesinde olduğunu görüyoruz. $/TL de kol kesmek dediğimiz panik pozisyon kapama işlemleri oluyor gibi bir hal var. 2007 Aralık ayında €/$ bu seviyelerdeyken $/TL 1.18 seviyelerindeydi. Şimdi ise 1.72`nin üzerinde. Yüzde 50 civarında TL`ye değer kaybettiren ne tür gelişmeler oldu isterseniz ona bakalım.
Bankaların kredileri kısması için karşılıklar artırılırken bazı bankalar kura opsiyonlu faiz işlemleri için müşterilerine yöneldiler. Kur yukarda ve cazip göründüğü için de birçok müşteri bunu kabul etti. Detaya girersem kafanız karışabilir ancak birçok döviz mevduat sahibinin dolar mevduatını bu yolla bankaya vermek zorunda kaldığını bilin yeter. Bunun yanında artan maliyet nedeniyle bankalar döviz kredisi kullananların kredi faizlerini aşırı bir şekilde (örneğin 3.5 dan 5.5`a) yukarı çektiler.
Reel sektör bu kredilerin bir kısmını dolar alarak ödemek zorunda kaldı. Tabi bu hareket dolarda ilk tetiği çeken hareketti. Açıkçası bu durumda biz TCMB`nin döviz alım ihalelerine mola vermesini bekledik. Oysa cüzi bir miktar azaltımı dışında herhangi bir faaliyeti olmadı. Aksine bazı siyasiler kur ile ilgili rakamlar telaffuz ederek adeta piyasaya hedef gösterdiler. Bu gelişmelerle TL kaybetti.
Şimdi gelelim neler olacağına; hatırlarsanız daha önceki yazılarımda ufak ufak bununla ilgili mesajlar vermiştim. Ancak şimdi net ve açık bir şekilde söylemek gerekiyor. İlk etki önümüzdeki dönemde maliyet enflasyonu olarak gelecek. Çünkü ara malı girdi fiyatlarımız arttığı için maliyetler arttı. Kısacası ENFLASYON ARTACAK. Diğer etki beklenti anketlerinde faiz ve kur beklentileri yukarı güncellenerek yeni hedefler konacak. Dolayısıyla piyasa bu hedeflere koşmaya çalışacak. Kısacası şimdi yükselen faiz, artan maliyet ve kurdaki değer kaybı trendi nedeniyle de daha zor gelecek yabancı kaynak problemi artık kucağımızda. Dünya krizini Türkiye`ye sokamadı ancak biz kendi krizimizi yaratmayı başardık. Bu durumda artık not artırımı da hayal oldu gibi görünüyor.
Yurt dışında Yunanistan’a AB`nin sahip çıkmak zorunda kalması ile avro değer kazandı. ABD’de ise yine borç sorunu gündemde ve değişen bir şey yok. ABD temerrüde doğru gidiyor. Ancak parası TL`ye göre değer kazanıyor. Takdir sizin.
Teknik olarak baktığımızda $/TL yaklaşık 12 gündür süren yukarı sinyalleri ile beraber artan ivmeyle yükseliş trendindeki hareketine devam ediyor. AVRO hareketlerinden de kopmuş durumda. Risk göstergelerinden birisi olan RSI göstergesi 80 seviyesinin üzerine çıkarak rekor kırmış durumda. Bu gösterge alırsanız eliniz yanar diyor. Ancak Kopmuş bir piyasaya ne söylesek az...
Bugün için önerimiz; Bandın alt yüzü 1.60 olması ve aşırı riskli olması nedeniyle dolar trade etmemeniz, özellikle alım ile başlamamanızdır. Kısacası mecbur olmadıkça uzak durmakta fayda var.
Saygılarımla,
Hikmet BAYDAR
www.3-goz.com
seviyesinde olduğunu görüyoruz. $/TL de kol kesmek dediğimiz panik pozisyon kapama işlemleri oluyor gibi bir hal var. 2007 Aralık ayında €/$ bu seviyelerdeyken $/TL 1.18 seviyelerindeydi. Şimdi ise 1.72`nin üzerinde. Yüzde 50 civarında TL`ye değer kaybettiren ne tür gelişmeler oldu isterseniz ona bakalım.Bankaların kredileri kısması için karşılıklar artırılırken bazı bankalar kura opsiyonlu faiz işlemleri için müşterilerine yöneldiler. Kur yukarda ve cazip göründüğü için de birçok müşteri bunu kabul etti. Detaya girersem kafanız karışabilir ancak birçok döviz mevduat sahibinin dolar mevduatını bu yolla bankaya vermek zorunda kaldığını bilin yeter. Bunun yanında artan maliyet nedeniyle bankalar döviz kredisi kullananların kredi faizlerini aşırı bir şekilde (örneğin 3.5 dan 5.5`a) yukarı çektiler.
Reel sektör bu kredilerin bir kısmını dolar alarak ödemek zorunda kaldı. Tabi bu hareket dolarda ilk tetiği çeken hareketti. Açıkçası bu durumda biz TCMB`nin döviz alım ihalelerine mola vermesini bekledik. Oysa cüzi bir miktar azaltımı dışında herhangi bir faaliyeti olmadı. Aksine bazı siyasiler kur ile ilgili rakamlar telaffuz ederek adeta piyasaya hedef gösterdiler. Bu gelişmelerle TL kaybetti.
Şimdi gelelim neler olacağına; hatırlarsanız daha önceki yazılarımda ufak ufak bununla ilgili mesajlar vermiştim. Ancak şimdi net ve açık bir şekilde söylemek gerekiyor. İlk etki önümüzdeki dönemde maliyet enflasyonu olarak gelecek. Çünkü ara malı girdi fiyatlarımız arttığı için maliyetler arttı. Kısacası ENFLASYON ARTACAK. Diğer etki beklenti anketlerinde faiz ve kur beklentileri yukarı güncellenerek yeni hedefler konacak. Dolayısıyla piyasa bu hedeflere koşmaya çalışacak. Kısacası şimdi yükselen faiz, artan maliyet ve kurdaki değer kaybı trendi nedeniyle de daha zor gelecek yabancı kaynak problemi artık kucağımızda. Dünya krizini Türkiye`ye sokamadı ancak biz kendi krizimizi yaratmayı başardık. Bu durumda artık not artırımı da hayal oldu gibi görünüyor.
Yurt dışında Yunanistan’a AB`nin sahip çıkmak zorunda kalması ile avro değer kazandı. ABD’de ise yine borç sorunu gündemde ve değişen bir şey yok. ABD temerrüde doğru gidiyor. Ancak parası TL`ye göre değer kazanıyor. Takdir sizin.
Teknik olarak baktığımızda $/TL yaklaşık 12 gündür süren yukarı sinyalleri ile beraber artan ivmeyle yükseliş trendindeki hareketine devam ediyor. AVRO hareketlerinden de kopmuş durumda. Risk göstergelerinden birisi olan RSI göstergesi 80 seviyesinin üzerine çıkarak rekor kırmış durumda. Bu gösterge alırsanız eliniz yanar diyor. Ancak Kopmuş bir piyasaya ne söylesek az...
Bugün için önerimiz; Bandın alt yüzü 1.60 olması ve aşırı riskli olması nedeniyle dolar trade etmemeniz, özellikle alım ile başlamamanızdır. Kısacası mecbur olmadıkça uzak durmakta fayda var.
Saygılarımla,
Hikmet BAYDAR
www.3-goz.com