Paylaş
TÜİK ve TCMB gibi kurumlar bize sürekli veriler açıklıyorlar. Bu verilerin bir kısmı mevcut durumu anlatırken bir kısmı da geleceğe yönelik hedeflerimizin doğruluğunu veya gerçekleşme olasılığını bize gösterir.
Bu nedenle bu verileri doğru tahlil edenler kendi firmalarına daha gerçekçi hedefler verebilirler. Şirket pozisyonlarını daha iyi kâr edecek şekilde kararlaştırabilirler. Örneğin;
TCMB beklenti anketleri, finans sektörünün faiz, kur, enflasyon gibi beklentilerini topluca görmemizi sağlar. Dolayısı ile şirket hedeflerinin bu verilerle karşılaştırılması çok önemlidir. Aşağıda bu verilerden bizi çok fazla ilgilendiren bazı örnekler şirket yöneticileri açısından incelenmiştir. Böylece gelecekte bu verileri sizler de rahatlıkla analiz edebilirsiniz.
Türkiye İstatistik Kurumu, 2011 yılı Şubat ayı itibarı ile sanayi ciro endeksini açıkladı. Bu veriye göre sanayi ciro endeksi 2011 Şubat ayında, 2010 Şubat’a göre yüzde 29.7, 2011 Ocak ayına göre yüzde 3.5 artmıştır.
Bu veri Türkiye genelini yansıtır ve sektörel detaylarda durum çok farklı olabilmektedir. İlk olarak genel tabloya göre cironuzdaki gelişimi bu veri ile karşılaştırarak piyasalara göre nispi olarak daha iyi veya kötü olduğumuzu görmemiz mümkün. Detaya indiğimizde; örneğin ara malı imalatında 2011 Şubatı’nda 2010 Şubatı’na göre yüzde 37.2, 2011 Ocak ayına göre yüzde 1.5 artış gerçekleştiğine göre, ara malı üretiyorsak sektördeki verilerle kendi rakamlarımızı karşılaştırmalıyız.
Ara malı üreten bir firma isek, geçen sene şubat ayına göre yüzde 37.2 ciro artışının altında kalıyorsak, Türkiye ortalamasının altında bir performans sergilemişiz demektir. Bu durumda bu ciro ortalamasının altında kalınmasının nedenleri masaya yatırılmalıdır. İşte bu noktada duygusal bir toplum olma özelliğimiz objektif sorgulama ve sonuca gitmemizi engellemektedir. Örneğin başarısız olan pazarlama ekibinde veya politikasında revizyon, mevcut personelin yeni kadroyla değiştirilmesi en zor yaptığımız, hatta bir çoğumuzun yapmadığı işler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yönetici olarak makro verileri firma hedefleri için en iyi biçimde tahlil etmeli veya ettirmeliyiz. Bu nedenle birçok firma ekonomist çalıştırmaktadır. Daha sonra firma hedeflerini mevcut veriler dışında en az hata ile gerçekleştirebilecek şekilde oluşturmalıyız. Hedeflerimiz belli olduktan sonra da hedefe uygun bütçe çıkarılarak hedefe giden yolda planlanan harcamaların gerçekleşmelerini takip etmeliyiz.
Dönem dönem harcamada bütçenin ne kadar kısmı gerçekleşti, hedefin neresindeyiz, sorularının cevaplanacağı, üst yönetimin katılacağı değerlendirme toplantılarının yapılması gerekmektedir. Maalesef birçok firmada toplantı kültürü bile oluşmamış, hatta birçok yerde toplantılar angarya ve zaman öldürücü olarak görülmektedir. Çünkü verimli ve amaca uygun toplantılar bile yapılamamaktadır. Verimli toplantılar yapmadıkça, bilgiyi paylaşmadıkça, firma çalışanlarının katılımcı olmasını sağlamadıkça, kısacası kendimiz engel olma özelliğimizi ortadan kaldırmadıkça global piyasalardaki profesyonelce yönetilen finansal gücü çok yüksek firmalarla nasıl rekabet edebiliriz?
Hikmet BAYDAR
www.ito.org.tr
Paylaş