Paylaş
Döviz sepeti yazıyı hazırladığımız saatlerde 15.25 seviyelerinde bulunmaktayken dolar 14.65 TL Euro ise 15.82 TL, EuroDolar paritesi 1.08 seviyelerindeydi.
Geçtiğimiz dönemlere bakarsak; döviz sepeti belirli aralıklarla yukarı yönde sıçramalar yapmış, akabinde bu sıçramaların bir miktar kar realizasyonuyla karşılaşsa da önemli düşüşler gerçekleştiremedi. Söz konusu dönemler bakan istifaları veya Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanlarının görevden alınması gibi olaylara denk gelmesi son derece önemli. Ancak buna rağmen teknik veriler orta vade uyum içerisinde tutarlı sinyaller vermeğe devam etti. Şimdi aylık bazda grafiğe şöyle bir bakalım;
Bilineceği üzere RSI teknik göstergesi, ilgili finansal enstrümanın nisbi risk derecesini gösterir. İlgili olduğu dönemde ne kadar primli olduğu hakkında bilgiler verir. Şimdi şöyle bir geçmişe gidelim.
Ağustos 2018 ayına baktığımızda tüm teknik göstergelerin aylık bazda yukarı sinyali verdiğini görüyoruz. Söz konusu aya 5.33 seviyelerinden başlayan döviz sepeti, aynı ay içerisinde 7.62 seviyesinin üzerini denedi. Bu yaklaşık yüzde 43 seviyesinde bir yükseliş demektir. Aynı anda RSI göstergesi 93,99 seviyesine kadar anormal bir yükseliş gösterdi. Söz konusu gösterge 70 seviyesinin üzerine çıktığında “çok primli” sinyalleri vermekte ve satış gelmesi ihtimalini yüksek görmektedir. Orta vade tüm göstergeler yukarı sinyali verdiği halde RSI risk göstergesinin uyarısı çalışmış ve daha sonraki 3 ay üst üste satışlar gelerek 5.50 seviyelerine geri dönüldü.
Kısa vadeli bu hareket enflasyon beklentilerini önemli oranda bozamadı. Kaldı ki bu gevşemeyle RSI değeri 70 seviyesinin altına geri döndü. MACD göstergesi orta vade çok zayıf aşağı sinyali verse de, diğer göstergelerin çelişkili sinyalleri eşliğinde döviz sepeti Mart 2020 ayına kadar yatay seyirde kalmaya devam etti. Ancak söz konusu ayda PSAR ve MACD gibi önemli trend göstergeleri tekrar yukarı trend sinyalleri verince yavaş yavaş yükseliş başladı. Bu trend Kasım 2020 ayında 9.39 görülene kadar devam etti.
Ekim 2020 ayında RSI göstergesi 83.54 seviyelerine kadar yükseldi. Kasım 2020 ayında satışlar gelmeye başladı ve yine yaklaşık 4 ay düşüş devam ederek Şubat 2021 ayına kadar 7.64 seviyelerine kadar gevşedi. Ancak orta vade göstergelerin aşağı sinyaller üretebilmesi için gerekli 7.58 seviyelerine kadar gevşeyemedi. Bu nedenle alım eğilimi devam etmiş ve büyük dalgalanmaların olduğu Kasım ve Aralık 2021 aylarına kadar gelindi.
Kasım 2021 ayında tüm teknik trend göstergelerine göre yön yukarıydı. Rallinin başladığı anda yani Ağustos 2021 sonu RSI değeri 67 seviyelerindeyken sert bir alım dalgasıyla peş peşe yükseliş gerçekleştirmiş,9.03 seviyelerinden Kasım 2021 ayında 14.9541 Aralık 2021 ayında da 19.7030 seviyeleri görüldü. Bu hareket yaklaşık olarak yüzde 110 oranında artışa denk geldi. Bu yükseliş yerini tekrar 9 seviyelerine kadar düşüşe bırakabilseydi, enflasyonda ÜFE 115 seviyeleri görülmeyecekti. Bu durum da TÜFE’ye yukarı yönde baskı oluşturmayacaktı. Daha sonraki aylarda 13.68 seviyesine kadar gevşemiş olsa da bu durum kalıcı olamamış, söz konusu kur artışı enflasyon gibi makro göstergeleri bozmayı başardı. Daha da kötüsü orta ve uzun vadeli beklentilerde bozulmaya yol açtı.
Söz konusu gelişmenin arkasında Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle enerji maliyetlerinde ciddi artış olması ve enerji bedellerinin dövizle ödenmesi önemli yer tuttu. Dış ticaret dengesinde enerji hariç veriler böyle bir oynaklığın pek de anlamlı olmadığını gösteriyor. Üzerine ödenen yurt dışı borç ana para ve faiz ödemeleri de girince mevcut seviyelere neden geldiğimiz net bir şekilde ortaya çıkıyor.
Orta vade trend göstergeleri içerisinde bulunduğumuz ay itibariyle yukarı sinyalleri üretmeye devam ediyor. Ancak RSI göstergesi yine 84 seviyeleri civarında... Nisan 2022 veya Mayıs 2022 ayları içerisinde 14.60 TL seviyesi veya altında uzun süre kalmayı başarabilirse orta vade aşağı sinyalleri gelmeye başlayacaktır. O zaman yaz sonuna kadar satış baskısıyla karşılaşmamız, 13.74 ve altını deneme imkanımız artacaktır. Aksi halde, döviz sepeti tekrar 16.40 seviyelerine doğru yavaş yavaş ve kademeli yükselişini sürdürmeye devam edebilir.
Aşağı yönlü baskının oluşabilmesi için başarılı bir yüklü Eurobond ihracı, petrol fiyatlarında önemli gevşeme gibi haberler etkili olabilir. Aksi halde global anlamda olumsuz her haberin güvenli liman sayılan dolara kaçışı hızlandıracağı unutulmamalıdır. EuroDolar paritesindeki düşüş de bunu anlatmaktadır.
Saygılarımla,
Hikmet Baydar
Ekonomist
3. Göz Danışmanlık
www.3-goz.com
Paylaş