Paylaş
Bugün pusulada ikinci çeyrek nasıl bir seyre sahne olabilir sorusuna son gelişmeler dahilinde yanıt arayacağım.
Petrol Pazarlığı Sert Başladı
Petrol üretiminin kısıtlanmasına yönelik pazarlıkta Suudiler cuma günü topa sert girdi ve İran yoksa biz de üretimi dondurmayız diyerek adeta rest çekti. 17 Nisan’da mutlu son yaşanır beklentisi ile 40 dolar üzerinde seyreden brent petrol, haberi takiben yarım günde % 3,7 değer kaybetti.
Kasım ayından beri iyisi ile kötüsü ile küresel piyasalara petrol fiyatlarındaki seyir yön veriyor. Hele Türkiye’nin de dahil olduğu gelişen ülkeler grubu ağırlıkla bu faktör ile yön buluyor.
Önümüzdeki 2 haftada üretici ülke açıklamaları petrole ve bu kanal üzerinden tüm piyasalara yön vermeye devam edecek. Piyasalar 17 Nisan’da Doha’da zirve yapılabilecek mi, yoksa umutlar Haziran ayındaki OPEC toplantısına veya arada bir tarihe mi ertelenecek sorusuna yanıt arayacak.
Sert açıklamalar pazarlık gereği doğal kabul edilebilir. Ancak bu pazarlığın tarafları İran ve S.Arabistan. Çıkar çatışmaları yaşayan ve pek çok alanda rekabet içinde olan bu iki ülkenin direkt & dolaylı diyalogu Fenerbahçe – Galatasaray maçını aratmaz.
Pazarlık sertleştikçe de geçen haftayı 38.6 $ ile tamamlayan brent petrolde 37.5 desteği tehdit altında kalabilir ve 32.5’e doğru bir savrulma yaşanabilir.
İşte bu senaryo piyasalar adına en önemli risk ve gerçekleşmesi durumunda ilk çeyreğe hakim olan bahar havasının yerini tüm cephelerde parçalı bulutlu bir iklime bırakması ve Türkiye dahil gelişen ülke varlıklarında değer kayıpları yaşanması mümkün.
Olasılığı nedir ? Petrol pazarlığını Fransızlar ile Japonlar yapıyor olsa daha iyimser bakabilirdik. Ancak Suudilerin topa giriş biçimine bakılırsa İran’ın karşı hamlesini çiçekler eşliğinde gerçekleştirmesi sürpriz olur. Bu nedenle risk hafife alınabilecek düzeyde değil.
Ya sonra ? Pazarlık önümüzdeki haftalarda kıran kırana bir sertlik ile sürerse masa devrilir ve petrol fiyatları 20 dolara inebilir mi ?
Zor. Çünkü iş bu noktaya gelince dünyanın resesyona girmesinden korkan küresel otoriteler devreye girecek ve tarafları uzlaşmaya zorlayacaktır. İran haklı durumundan hareket ile bazı imtiyazlar elde edecek ancak sınırsız özgürlük rüyasını da gerçekleştiremeyecektir.
Yurtiçi Piyasalar
Türkiye pozitif ayrışarak olası bir iklim değişikliğine karşı koyabilir mi ? Bence zor, aksine negatif ayrışma yaşanmasına neden olabilecek 2 ayrı lokal risk olduğunu düşünüyorum.
İlki kuşkusuz Nisan ayı içinde ataması gerçekleştirilecek TCMB başkanlığı. İkincisi ise önümüzdeki haftalarda IŞİD’in Avrupa’da terör saldırılarını sürdürmesi durumunda yeniden gündeme gelebilecek olan Suriye’ye kara operasyonu.
Batı böyle bir operasyondan hem uygun zemin oluşmadığı hem de IŞİD’in can havli ile ağır terör saldırılarına hedef olabilecekleri çekincesiyle kaçınıyordu.
Rusya’nın bölgeden çekilmesi zemini görece daha elverişli hale getirdi. IŞİD’in son Brüksel saldırısı ve sonrasında Avrupa’nın terör paranoyasına dönüşen ruh hali ( terör kaygısı ile son olarak Cuma günü Fransa’da Adalet Sarayı boşaltıldı. ) bana önümüzdeki 2-3 ay içinde IŞİD’e yönelik bir kara operasyonunun gündeme gelebileceğini düşündürüyor.
Türkiye yurtiçi teröre yansımalarını da göz önüne alarak bölgede alan hakimiyetini sağlamak üzere bu operasyonda domine edici rol almak isteyebilir. Ancak karşılığında da haklı olarak PKK konusunda batıdan güçlü taahhütler bekleyecektir.
Avrupa mülteciler nedeniyle Türkiye’nin beklentilerini yanıtlamak için elinden geleni yapacaksa da pazarlık masasının başında ABD yer alacak.
Özetle Suriye denkleminin önümüzdeki 2 ay içinde yeniden finansal piyasaların radarına dönmesi ve yurtiçi piyasalar için ilk etkisinin negatif olması dikkate almamız gereken ikincil bir lokal risk.
Borsa İstanbul
İşte bu nedenle de gerek gelişmiş gerek gelişen ülke marketlerinden ilk çeyrekte belirgin biçimde pozitif ayrışan BIST adına kısa vadede negatif ayrışma yaşanmasının pozitif ayrışmanın sürmesinden daha yüksek şansa sahip olduğu görüşündeyim.
Bardağın dolu tarafı mayıs ayında açıklanacak 3 aylık banka finansalları. Banka karları geçen yılın güçlü şekilde üzerinde gelecek. Nisan sonundan itibaren bu faktör etkinlik kazanabilir. Ancak bu beklentinin piyasa radarında öne çıkmasına daha zaman olduğunu düşünüyorum.
Bu nedenle de petrol pazarlığında mutlu sona işaret eden bir haber akışı ile karşılaşılmadıkça BIST’in 88.000 seyahatine yelken açmak üzere Nisan ayında 83.500 – 84.000 bandını aşmasının zor olduğunu,
Petrol fiyatlarında değer kaybının sürmesi durumunda ise 77.500 civarına gerileyebileceğini düşünüyorum.
Avrupa Borsaları
Geçen haftayı 4.322 puan ile tamamlayan CAC40 ‘da ( Fransa ) 4.150 & 3.950, MIB30’da ( İtalya ) 16.750 & 16.000 ve Alman DAX endeksinde 9.400 & 9.000 seviyelerinin güçlü destekler olduğu,
Petrol kaynaklı veya Euro’nun değerlenmesinin katalizörlüğünde Avrupa borsalarında söz konusu destek seviyelerine geri çekilmeler yaşanması durumunda bunun bir alım fırsatı olarak değerlendirilebileceği görüşündeyim.
CAC40 özelinde ikinci çeyrek içinde 4.800 civarının test edilebileceğini önümüzdeki 12 ay içinde de 5.750 civarına seyahat yaşanabileceğini düşünüyorum ki bu yönde bir performans euro bazında sırası ile % 15 ve % 40 ‘lık getiri anlamına gelecektir.
Ancak bu noktada Avrupa borsalarına yatırım yapmanın yolunun foreks üzerinden yüksek kaldıraçlı pozisyonlar almak olmadığının altını çizmek gerekir.
Tasarruf sahipleri foreks ürünler üzerinden yüksek kaldıraçlı pozisyonlar aldığında öngörüleri doğru çıksa bile öncesinde yaşanabilecek ilave % 5-10’luk savrulmalarda marjin call olup tüm parasını kaybedebiliyor ve ayağını yorganına göre uzat atasözünü hüzünle hatırlayabiliyor.
Altın & Gümüş Cephesi
Martta 120 TL ‘yi test eden altın geçen haftayı 111 TL seviyesinde tamamladı. Benzer şekilde mart ayında 1,50 TL ‘yi gören gümüş de 1,36 ‘ya geriledi.
Cari fiyatlara bu ikili için pahalı demek güç olsa da altın adına 114 TL’nin, gümüş adına da 1,41 TL’nin yakın vadede aşılması kolay olmayan dirençler olduğunu düşünüyorum.
Ancak nisan içinde altında 104 gümüşte 1,30 TL ‘nin test edilmesi durumunda her iki finansal seçeneğin de risk almak için yeniden çekici düzeylere gerilemiş olacağı görüşündeyim.
Döviz Cephesi
Dolar 2016 ilk çeyreğinde gelişmiş gelişmemiş hemen her ülkede ortalama % 5 kadar değer kaybetti. Yurtiçindeki seyir de tamamen bu rüzgarın sonucu.
Petrol kaynaklı olası bir panik atağın doları gelişmiş ülkelerde kuvvetlendirmesi zor. Çünkü piyasalardaki olası bir gerilim FED harekete geçmek için daha çok bekler algısını besler ve EURUSD özelinde 1,1650 civarına atak yani dolarda ilave % 2 kayıp görebiliriz.
Bu seviye paritede tepe olur mu ? Bence şansı yüksek.
Ancak gelişen ülkeler ağırlıkla emtia üreticisi olduğu için bu cephede farklı bir fiyatlama mümkün ve dolar gelişmişlerde değer kaybederken gelişenlerde hafif değer kazanabilir. Bu bakıma USDTRL için petrol pazarlığına dayalı BIST kadar belirgin bir senaryo üretmek güç.
Son bir yılda dolara yönelenler gerek reel gerek nominal olarak zarardalar. Ocak 2015 ‘de 2,35’den dolar alan tasarruf sahiplerinin dahi aradan geçen 15 ayda faiz alternatif maliyeti ile başa baş noktası 2,75. Artık bu tasarruf sahipleri adına satış çok güvenli bir strateji olmaz.
Ancak dolar alalım demek için de şartlar yeterince elverişli mi tartışılır. Dolara yönelim için en ideal senaryo petrol pazarlığında sürecin hızla mutlu sona yönelmesi, pozitif iklimin nisan ayında da sürmesi ve USDTRL ‘de herhangi bir lokal riskin realize olmaması ile 2,70 civarına gerileme yaşanması olur.
Özetle güncel şartlarda dolar almayı planlayanlara güçlü bir vurgu ile en doğru strateji şu olur demek kolay değilse de herhangi bir alım adresine konsantre olmak yerine EURUSD 1,1650 olursa bu seviyenin paritede tepe olma potansiyelini dikkate alarak tasarruflarımda bir miktar dolara yer verebilirim görüşünü benimsemek daha güvenli olabilir.
Bir sonraki pusulada buluşmak dileği ile...
Pusula Abone Kaydı ve Günlük Değerlendirmeler
Pusula yayınlandığında haberdar olmak ve ücretsiz olarak tüm posta pusula gönderilerine yayınlandığı anda ulaşmak için aşağıdaki linke tıklayarak e-mail adresinizi girmeniz yeterli.
http://optin.sndlp.com/HAi/g78/d4852960
Pazartesi dışında hafta içi her gün saat 17:45’de Kanal B’de piyasaları değerlendiriyor, genel stratejiye yönelik görüşlerimi pazar günleri 23:00’de BIG PARA ‘da yayınlanan köşe yazım pusula ile okurlara aktarırken, haber akışına bağlı anlık tespitlerimi ve strateji güncellemelerimi twitter adresimde ( @eralkarayazici ) paylaşıyorum.
Paylaş