Darbe girişimi & piyasalar

Korku filmi gibi bir cuma gecesini geride bıraktık. Olayları evim TRT, TBMM ve Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığına yakın bir lokasyonda olduğu için canlı olarak yaşadım & hissettim. Bombalar atılırken duvarlar sarsılıyordu.

Haberin Devamı

Halka ateş açılan, meclisin bombalandığı, havada TSK ‘ya ait helikopter ve jetlerin birbiriyle çatışığı bu darbe girişiminin Türkiye adına kaygı & korkuları kemikleştiren zincire eklenen son halka olmasını diliyorum.

Üç yıldır yaşadıklarımız hepimizi derinden etkiliyor. Sosyal huzursuzlukların, can güvenliğine ilişkin endişelerin yanında pek çoğumuz ekonomik hayata yönelik de kaygılar taşıyoruz. Güven kaybı hem artıyor hem kronikleşiyor.

Bugün pusulada son yaşanan olaylar Türkiye ekonomisini ve piyasalarını nasıl etkiler ve ne yönde gelişmeleri tetikleyebilir sorularına yanıt aramak istiyorum.

Hafta pozitif bir seyre sahne olmuş, borsa benzerlerine paralel seyrederek % 6 değer kazanmış, döviz kurları haftayı yatay geçirmişti.

Haberin Devamı

Cuma gecesi saat 22:00’de UDTRL 2,89’da seyrediyordu. Ancak baş döndürücü haber akışı ile iki saat içinde kur 3,05’e tırmanıp haftayı 3,02’de tamamladı.

Başbakan Binali Yıldırım’ın saat 23:05’de gerçekleştirdiği “ bu bir kalkışma girişimidir “ açıklaması işlem gören tüm küresel marketleri etkiledi. EURUSD , USDJPY ve vadeli ABD borsa endeksleri % 0,5 kadar değer kaybetti.

Yabancı gözüyle Türkiye

Hep söylerim; finansal piyasaları öngörmeye çalışırken ülkemize dışarıdan bir göz ile bakmamız gerekiyor. Çünkü yurtiçinde kısa vadede doların, borsanın değeri oluşurken yabancı yatırımcıların alım ve satımları lokallerden çok daha fazla etkili oluyor.

Bu bakıma son gelişmelerin olası etkilerini tahmin etmeye çalışırken olabildiğince hislerimizden arınıp kendimizi bir yabancı yatırımcının yerine koymamızda fayda var.

Gezi olaylarından bugüne son üç yılı aşkın zaman diliminde yaşananlar yabancıların Türkiye algısını önemli ölçüde değiştirdi.

Doğrunun ne olduğu tartışılabilir. Ancak finansal piyasalarda da gerçek hayatta da esas olan bir şeyin ne olduğu değil nasıl algılandığıdır. Bu pencereden bakarsak dün gece yaşanan trajedi, yabancılar nezdinde Türkiye algısını 180 derece değiştirmedi. ( Darbe gerçekleşse kuşkusuz bambaşka bir algı ve fiyatlama olurdu )

Haberin Devamı

Türkiye birkaç gün önce de son yıllarda öne çıktığı manşetler ile yabancıların gözünde güçlü sosyal çalkantılar yaşayan istikrarsız bir ülkeydi. Dün eklenen halka bunu daha da arttırmış oldu.

Sanmıyorum ki bir yabancı fon yöneticisi TV ekranlarına fal taşı gibi açılmış gözler ile bakıp arkadaşına “ inanılmaz “ kelimesi ile başlayan bir cümle kurmuş olsun.

Türkiye bu şekilde görüldüğü ve değerlendirildiği için varlıkları benzerlerinden % 25 kadar iskontolu işlem görüyor. Aşağıdaki tablo senede 10.000 TL para kazanan bir şirketi hangi ülkede kaç TL ‘ye satın alabileceğinizi gösteriyor.

•    Geride kalan beş yılın karlılık ortalamaları veri kabul edilmiştir

Haberin Devamı

Türkiye son üç yılı aşkın kesitte gezi, 17 Aralık, tırmanan terör, Rusya gerilimi gibi manşetleri yaşamamış toplumsal kutuplaşma bu denli kemikleşmemiş olsa BIST bugün 110,000 puanda USDTRL 2,75’lerde olabilirdi.

Çünkü bu parkurda aynı Türkiye düşen petrol fiyatlarının güçlü etkisi ile cari açık probleminden kurtuldu. G20’nin en düşük kamu borcuna ve bütçe açığına sahip dört ülkesinden biri olmayı başardı. Aynı zamanda G20 ‘nin en hızlı büyüyen dördüncü ekonomisi. 

Salt ekonomik pencereden bakarsanız inanın pozitif yanlarımız negatif yanlarımızı dengeleyecek kadar çekici.

Bu resme tersten bakmamız durumunda ise büyüme, bütçe ve kamu borcu rasyoları bu kadar iyi olmasa borsa 65.000 puanda dolar kuru da rahatlıkla 3,20‘de olabilirdi.

Haberin Devamı

Bu ülkeye yatırım yapan yabancılar yaşamlarını taşımıyor. Sadece parasını park ediyor. Can güvenliği bizim sorunumuz. Yabancı tahvil aldıysa borcunuzu zamanında ödeyip ödemediğiniz ile, hisse alarak bir şirkete ortak olduysa karlılığı ile ilgileniyor.

Yaşadıklarımız sosyal-siyasal açıdan son derece önemli. Güçlü izleri kalacak, tetikleyeceği süreçler olacaktır. Olmaya başladı bile.

Ama sosyal sorunlar ekonomik daralmaya neden olmadıkça 15 Temmuz yabancı için alışmaya başladığı zincire eklenmiş yeni ve önemli bir kötü haberdir. Türkiye marketleri ile ilişkisini kesme gerekçesi değildir.

Darbe girişimin kısa vadeli etkisi

İstikrarsız Türkiye algısını kuvvetlendiren darbe girişimi nedeniyle borsa haftaya % 4-5 kadar satıcılı başlayabilir. Ancak en geç hafta ortasında ( bu pekala ilk gün içinde de olabilir ) dengelenmenin gerçekleşeceğini ve hafta kapanışının % 8-10 kayba işaret etmeyeceğini düşünüyorum.

Haberin Devamı

Haklı olarak “ kim alım yapar ki bu şartlar altında borsada “ diye sorabilirsiniz kendinize...

Kötü haberle ucuz fiyattan alım yap fiyat normalleşince sat çık ekolünü benimseyen yabancılar dökülen kanımızı yitirdiğimiz insanları fırsata çevirerek 78.800 ( veya 77.500 ) gibi bir endeks değerinden pekala alışa geçmeyi tercih edebilirler.

Sosyal medya üzerinden ve e-mail olarak “ ne yapalım açılışta veya bir tepkiyi takiben borsada satış yapalım mı “ diye çok sayıda soru geldi. Bu soruların hele de haftalık bir strateji yazısında net yanıtının olması mümkün değil.

Darbe girişimi orta vade adına bazı risklerin görece artmasına neden olmuşsa da borsanın  ikinci yarıyıl içinde asgari 85.000 azami 92.000 puanı test etme şansının varlığını koruduğunu düşünüyorum.

Borsada değer kaybının daha da derinleşmesi ve endeksin 70.000 – 72.000 aralığına savrulabilmesi için içsel veya dışsal yeni major manşetlere gereksinim olacağı görüşündeyim.

Darbe girişimin orta vadeli etkisi

Bu yabancılardan ziyade bize bağlı olacak. Hafta sonunda görüştüğüm iş adamlarının tamamı cesaretlerini daha da yitirmiş, endişeleri körüklenmiş bir psikoloji içindeydi.

Bir süre zorunlu olmayan personel alımları, kapasite artırma kararları askıya alınabilir. Tüketiciler de daha defansif bir ruh hali ile frene basabilir. Bu da ekonomik aktiviteyi baskılayacaktır.

Yurtiçinde gerilim yumuşarsa ekonomik aktörlerin kararları da normale dönecektir. İşte kilit de burada yatıyor.

Orta vadede Türkiye ekonomisi ve finansal piyasalar darbe girişiminden nasıl etkilenir sorusuna kalıcı bir etkisi olmaz ve yolumuza devam ederiz diyebilmek için kronikleşmeye yüz tutan güven kaybının en azından yumuşadığını görmeye ihtiyaç duyuyorum.

Burada da iş siyasetçilerimize düşüyor. Gelişmelere bakıp, toplumun nabzını tutup bu soruya birkaç hafta sonra yanıt aramak daha doğru.

Rusya ile sağlanan uzlaşma ve dış politikadaki genel değişim PKK terörünün görece azalmasına yardımcı olabilir. IŞİD ise tüm dünyanın ortak sorunu ve ne kadar itiraf etmek istemesek de bizler de dünya da terör ile yaşamaya alışıyoruz.

Artık tüketici davranışları major terör eylemlerinden etkilenmiyor. Buzdolabı alacak bir birey terör olayı yaşandı diye bunu ertelemiyor. Hafta sonu programını değiştirmiyor.

Tüm bunlar darbe girişiminin orta vadeli etkilerini yumuşatmak veya ortadan kaldırmak adına sahip olduğumuz avantajlar.

Döviz Cephesi

Başbakanın Cuma saat 23:05’de “ yaşanan bir kalkışma hareketedir “ açıklaması ile döviz cephesi darbenin gerçekleşme ihtimalinin varlığını haftanın son elli dakikasında fiyatladı.

Ancak darbe gerçekleşmedi. Bu bakıma haftanın ilk işlemlerinde USDTRL’de aşağı yönlü bir seyir ve 2,95-2,96 yakınlarında bir açılış daha olası gözüküyor. Sonrasında da ( en azından kısa vade adına ) kalıcı ve önemli bir yükseliş olacağını düşünmüyorum.

Bu bakıma USDTRL cephesinde 2,95 ve üzeri fiyatların aktörler tarafından satış fırsatı olarak değerlendirilmesine daha yüksek olasılık veriyor, ikinci yarıyıl içinde 2,80 seviyesinin test edilmesi olasılığının masadan kalkmadığını düşünüyorum.

Yurtdışında asayiş berkemal mi ?

Geçen hafta sizlere bir akort bozukluğundan bahsetmiştim. Borsalar yükselirken gelişmiş ülke tahvil faizlerinin de yukarı gitmesi beklenir, ancak bu gerçekleşmiyor. Bu durum da pozitif seyrin devamı üzerinde en büyük tehdit değerlendirmesinde bulunmuştum.

Aşağıdaki grafikte görebileceğiniz üzere geçen haftanın ilk işlemlerinden itibaren bu akort bozukluğu ortadan kalktı ve borsalar ile gelişmiş ülke tahvil faizleri paralel seyretmeye başladı.

Hal böyle olunca da dış iklimde pozitif seyir ivme kazandı ve borsalarda haftalık kazançlar % 7’yi buldu.

Bu hafta önceki üç haftada gerçekleşen güçlü yükselişin bir geri esneme & sindirimine sahne olabilir. Ancak kalıcı bir bozulma veya sert bir geri çekilme yaşanacağını sanmıyor, ikinci yarıyıl genelinde dış piyasaların ılımlı pozitif seyri koruması olasılığını daha yüksek buluyorum.

Eğitimin Pusulası

Finanstan hiç anlamam diyen ama anlamak ve finansın sokak dövüşü yöntemlerini öğrenmek isteyenleri hedef kitle olarak gören akademi pusula için 30 Temmuz tarihinde İstanbul’da olacağım. Ayrıntılı bilgi için : http://pusulaninotesi.com/?page_id=297

Haftaya bir sonraki pusulada buluşmak dileği ile…

Yazarın Tüm Yazıları