Paylaş
2014 yılı Eylül ayında yapılan İskoçya bağımsızlık referandumda olduğu gibi, AB’den çıkış için yapılacak olan referandum ülke ekonomisine yönelik belirsizliği artırarak, risk primini yükseltmekte ve uzun süredir İngiliz Sterlininde değer kaybı yaratmakta. Son bir ay içinde yapılan anketler İngilizlerin birlikte kalmak istediğini göstermeye başlamış olsa da, anket sonuçları henüz net tablo ortaya koymaktan çok uzak. Şimdiye kadar yapılan anket çalışmaları Brexit yanlısı ayrılıkçıların oranıyla, Bremain yanlısı AB destekçilerinin oy oranların neredeyse eşit olduğunu gösteriyor. Buna karşın halen %15 civarında İngiliz vatandaşının kararsız olduğu da yapılan anketlerde görülen net bir ifade. Anketlerden yola çıkarak, İngiltere’nin kaderinin kararsızlar tarafından çizileceğini söylemek mümkün. Bu konuda benim fikrim ise İngiliz vatandaşlarının ekonomik krizi seçmeyeceği ve AB’de kalmak isteyeceği yönünde.
Güncel anket sonuçlarına bakıldığında, YouGov tarafından yapılan anketlerde AB’de kalmak isteyenlerin %43’e karşı %42’lik bir oranla önde olduğu görülmekte. Bloomberg anketinde de benzer bir oran hesaplanıyor. Financial Times’ın yaptığı anketlerde de %43’e karşı %45 oranla AB yanlıları önde bulunuyor. Sonuçlarda görüldüğü gibi henüz karar vermemiş olan %15’lik kesim iki hafta sonra yapılacak olan ankette, son sözü söyleyecek olan taraf olacak.
Ayrılık Kararı AB’nin Dağılmasına Yol Açabilir
Özelikle ekonomik anlamda AB içinde önemli bir rolü olan İngiltere’nin, birlikten ayrılması ilerleyen süreçte diğer AB üyesi ülkeler içinde birlikten ayrılma kapısını aralayabilir. Bu hususta YouGov tarafından yapılan anket çalışmaları İsveç halkının %69’unun, İngiltere’nin AB’den ayrılmasının diğer üye ülkeler içinde ayrılık kararı verilmesine neden olabileceği düşüncesinde olduğunu göstermekte. İsveç’in ardından ise %66 ile Danimarka ve %57 ile Norveç gelmekte. İngiltere’de ise bu düşünceye sahip olanların oranı %51 düzeyinde bulunuyor.
Ayrılık Kararı İngiltere ve Almanya Ekonomisini Vurabilir
İngiltere’nin ticari partnerleri incelendiğinde, toplam ticaret hacmine göre 2003 yılından beri ilk sırada Almanya bulunuyor. Diğer bir AB üyesi olan Hollanda ise listede ABD’den sonra üçüncü sırayı almış durumda. İngiltere’nin yoğunlukla ticaret yaptığı diğer ülkeler ise listede genellik dört ve beşinci sırada bulunan Fransa ve Belçika.
Referandum sonucunda ayrılık kararı çıkması durumunda, İngiltere’nin ekonomik gelişimine devam edebilmesi için AB üyesi olan ülkelerle karşılıklı ticaret anlaşması yapması gerekecek. Tabi bu durum bugünden yarına tamamlanacak kadar kolay bir süreç olmayacaktır. Karşılıklı çıkarlar gözetilerek yeni pazarlıkların yapılması ve ticari anlaşmaların tamamlanıp dış ticaret hacminin bugünkü seviyelere gelmesi uzun bir süre alabilir. Buradan da anlaşılacağı üzere, İngiltere’nin Avrupa Birliğinden çıkması hem ülke ekonomisini sarsacaktır hem de henüz düzelememiş olan AB ekonomisine sekte vuracaktır.
Paylaş