Güncelleme Tarihi:
Yüksek değer kazanarak yatırımcıların ilgisini çeken altın, sahte ürünlerin piyasada yayılmasına zemin hazırladı. Kuyumculuk sektörü son günlerde adeta sahte altın krizinin etkisi altında.
Gelişen teknolojiyle birlikte kalpazanlar, gerçeğinden ayırt edilmesi zor sahte altınlar üretmeye başladı. Özellikle ayarı düşük altın dolandırıcılığında ciddi bir artış yaşanıyor.
Örneğin Adana’da bir kuyumcu, gerçek bir firmanın adı kullanılarak yapılan dolandırıcılığın kurbanı oldu. Dolandırıcılar, kuyumcuya 31 adet sahte gram altın vererek haksız kazanç sağladı.
Olayın ardından Kuyumcular Odası Başkanı Oğuz Başman, İHA’ya yaptığı açıklamada “En çok para kazandıran materyallerden biri olan altın yoğun talep görüyor. Fiyatların artışı, faizlerin düşmesi ya da piyasadan para çıkışında dolayı vatandaş altına yöneliyor. Böyle olunca kötü niyetli insanlar sahte altınları sahaya sürüyor” diye konuştu.
Peki, sahte altın nasıl anlaşılır?
Yan yana satış yapan dükkânlarda neden farklı fiyatlar veriliyor?
‘ALTIN FİYATLARI HAFTAYA DÜŞÜŞLE BAŞLADI AMA…’
Bu soruların cevaplarına geçmeden önce Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş’e altında önümüzdeki günlerde nasıl bir hareketliliğin beklendiğini sordum.
İslam Memiş, altın fiyatlarının haftaya düşüşle başladığının altını çizerek, “Beklediğimiz kâr satışları gerçekleşiyor. Nisan ayında bu düşüşlerin devam etme olasılığı güçlü. Ons altın tarafında geçen hafta 3162 dolar seviyesine kadar yükseliş görmüştük ama bir-iki gündür düşüş görülüyor. Gram altında da biraz değer kaybı yaşanıyor” dedi ve ekledi:
“Bir-iki ay içerisinde hem Ons hem de gram altında sert düşüşlerin devam edeceğini bekliyorum. 2800 dolar seviyesine kadar ONS altında 3750-3650 seviyesine kadar gram altında geri çekilmeler benim için sürpriz olmaz. Altın almamış, ilk kez altın alacak ya da altın borcu olanlar bu düşüşleri fırsata çevirebilir. Ayrıca 12 aylık süreç içinde gram altındaki hedef 6 bin lira seviyesini bulabilir.”
Vatandaşların sahte altını gözüyle ayırt etmesinin mümkün olmadığını söyleyen İslam Memiş, “Genelde tanıdık kuyumculardan alışveriş yapılmasını öneririm. Özellikle son yıllarda internetten alışveriş biraz daha riskli hale geldi” dedi.
Bu konuyla ilgili daha önce hurriyet.com.tr’ye açıklamalarda bulunan Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, şu bilgilerin altını çizdi:
-- İnsanlar altınlarla ilgili olası problemlerin önüne geçebilmek için ilk olarak aldıkları ürünü güvence altına almalı. Güvence altına almak demek şu anlama geliyor; mutlaka fatura isteyin, sertifikası varsa alın, kuyumcudan aldığınız ürünün kaç ayar ve gram olduğunu, o günün tarihi ile yazdırın ve o belgeyi mutlaka alın. Böylece ürünü ne zaman, nereden, kaç paraya aldığınızı, ürününüzün kaç ayar, kaç gram olduğunu net bir şekilde bilmiş olursunuz.
-- Büyük dükkanlar bu fatura, sertifika ve gram/ayar yazan kâğıdı zaten verirler. Ama oldu ki bunlar size verilmedi, siz talep etmeyi ihmal etmeyin. En önemlisi müesseseye, kişiye güvenmeniz gerekiyor. Bilmediğiniz, tanımadığınız esnaftan alışveriş yapmamanızı tavsiye ederim. Tüm bunların yanı sıra yukarıda da özellikle belirttiğim gibi yapılabilecek en doğru şey alınacak ya da satılacak ürünün fiyatını başka kuyumcularla teyit etmek olacaktır.
EN ÇOK GRAM ALTINDA SAHTECİLİK YAPILIYOR
“Genelde rafinelerin basmış olduğu paket gram altınlarda daha çok sahtecilik yapılıyor” diyen İslam Memiş, “Kuyumcular bunun tespitini yapıyor. Dolandırıcıları emniyete teslim ediyorlar ama çok büyük ceza almadan hemen çıkıyorlar. Rafineler de bu işin takipçisi, çünkü dolandırıcılar kendi paketlerini kullanmak suretiyle sahtecilik yapıyorlar ama ceza noktasında caydırıcılık olmadığı için bu işin önü alınamıyor” ifadelerini kullandı.
Bu konuyla ilgili bakanlıkların organize bir şekilde çalışması gerektiğine dikkat çeken Memiş, “Özellikle taklit ürünlerin çarşı pazarda satışlarının yasaklanması gerekiyor. Çeyrek altının birebir taklidi her yerde satılıyor. Bunun önüne geçilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
EVDE BİRKAÇ BASİT TEST UYGULANABİLİR
Çoğu uzman ise sahte altını ayırt etmenin çeşitli yöntemlerinin olduğunu vurguluyor. Örneğin, sahte altın gerçek altına göre daha parlak olup, farklı ışıklarda renk değişimi gösterebilirken, gerçek altının renginde değişiklik olmuyor. Ayrıca, gerçek altın son derece dayanıklı, bükülmesi zor ve kolayca kırılmıyor.
Sahte altını evde test etmek için bazı basit yöntemler de bulunuyor. Bunlardan biri, altının üzerine birkaç damla sirke damlatmak. Eğer altın sahte ise sirke, altının rengini değiştiriyor. Bir diğer test ise mıknatısla yapılıyor; çünkü altın manyetik değil ve mıknatısla çekilmiyor.
Altınla ilgili bir diğer kafa karıştırın durum ise kuyumcuların altın satarken ya da bozarken sabit bir fiyat üzerinden hesaplama yapmaması. Daha önce bu duruma değinen Mehmet Ali Yıldırımtürk, şu bilgilerin altını çizdi:
-- Çünkü altın fiyatları anbean değişiyor. Biz müşteri geldiğinde ekranda hangi fiyat yazıyor ise onun üzerinden hesaplama yapıyoruz. Hesaplama basitçe şu şekilde yapılıyor: O anki 24 ayar has altın fiyatını alınıyor. Satılacak ürün 14, 18 ya da 22 ayar mı ona bakılıyor ve 24 ayar has altın fiyatı ürünün ayarı ile çarpılıyor.
-- Böylece o ürünün gram fiyatı hesaplanmış oluyor. Sonra ürünün tartıda kaç gram olduğuna bakılıyor ve ürünün toplam gramı ile daha önce hesaplanan gram fiyatı çarpılıyor. Ürünlerin bir de işçilik maliyeti oluyor. Bu maliyetler de altın bazında hesaplanıyor. İşçilik de eklenince ürünün ederi bulunmuş oluyor.”